Marka Tescilinden doğan hakların tüketilmesi ilkesi ve istisnaları
Özet
Marka, bir teşebbüsün mal ve hizmetlerini, bir başka teşebbüsün mal ve hizmetlerinden ayırt etmesi koşuluyla kişi adları dâhil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi veya ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen, baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaret olarak tanımlanmıştır. Marka hakkı, marka hakkına dayanılarak üretilen mal ve hizmetlerin üçüncü kişiler tarafından aynı sınıf mal ve hizmetin o marka altında üretim yapmalarını önleme imkânı veren ve herkese karşı ileri sürülebilen mutlak ve tekelci bir haktır.
Marka hakkının kötüye kullanılmasını önlemek üzere oluşturulan sınırlama tüketilme ilkesi olarak anılmaktadır. Marka hakkının tüketilmesi ilkesi, marka sahibi veya onun rızası dâhilinde üçüncü bir kişi tarafından belli bir coğrafi bölgede piyasaya sunulan markalı malların tedavülünün marka hakkına dayanılarak engellenememesini ifade etmektedir. Marka hakkının tüketilme ilkesinin coğrafi sınırını belirleme yönünden ülkesel, bölgesel ve uluslararası tüketilme sistemleri öngörülmüştür. Ülkemizde 556 Sayılı KHK.’nın 13.maddesi ile ülkesel tüketilme ilkesi benimsenmiştir. Buna karşın Yargıtay, kararlarıyla paralel ithalatlara imkân tanıyarak uluslararası tüketilme ilkesini kabul etmektedir.
Marka hakkının tüketilmesi ilkesinin uygulanmayacağı haller düzenlenerek bu ilkenin istisnaları öngörülmüştür. Marka sahibinin, malın piyasaya sunulmasından sonra, üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanılmasını önleme yetkisi bulunmaktadır.