Türk operası'nin gelişim süreci
Abstract
Bugün ülkemizde operada bulunulan noktanın sebeplerine göz atılacak olursa, yani
seyircisinin belli bir kitleden olustugu düsünülürse bunun bir problem oldugunu inkar etmek
güçtür. Dolayısıyla bu problemi yadsıyıp köklerine inmek yerinde olacaktır. Bu tez
çalısmasının amacı, bu problemlerin saptanmasına katkıda bulunmaktır.
Bu noktada yapılması gereken Türk Operasının dogusuna kadar dönmek ve günümüze
kadarki süreci taramaktır. Bu çerçevede yapılacak olan arastırma Türk Operasına katkıda
bulunabilecegi gibi, konunun sosyal boyutunu gözler önüne serecek ve yapılmıs olan bu
önemli eserlerin ve bu eserleri besteleyen müzik adamlarının tanınmasına yardımcı olacaktır.
Bunun için öncelikle “opera” nın dogum ve gelisim sürecini incelemek, aktarmak
gerekmistir, paralelinde Batı Operası’na deginmek gerekmistir. Daha sonra Türkiye’ye
operanın nasıl girdigini, nasıl tanındıgını anlayabilmek açısından Osmanlı mparatorlugu
Dönemi’ne deginilmis ancak, “Türk Operası” nın dogusu Osmanlı’ya degil Cumhuriyet’e
tekabül ettiginden Cumhuriyet Dönemi opera ve dolayısıyla Cumhuriyet Dönemi müzik
alanındaki çalısmalara deginilmistir.
Opera sanatı, Avrupa’da dogusundan günümüze degin soyluların, entelektüellerin ve
klasik müzik ugrasıcılarının begeni ve kullanımı dısına çıkamamıs, ancak müzikte ve sahne
sanatlarında bir takım yenilikler ve devrimler diye adlandırılabilecegimiz girisimlerle halka
ulasabilmistir. Bu yenilikler, devrimler ve halka ulasabilme çabaları sürecinde opera sanatına
emek veren uluslardan ve bestecilerinden söz etmek gerekmistir.
Bilindigi üzere Cumhuriyet Dönemi Atatürk Devrimleri ile Müzik devrimi atbası
gitmistir. Bu devrimlerden Atatürk’ce; milli kültür alanında en önemli deger tasıyan, müzik
devrimidir. Çünkü müzik Atatürk’e göre; bir ulusun, bir kültürün, degisimini ve gelisimini,
“kendini” ifade etmede en etkili ve seffaf yoldur. “Eger bir ulus müzikte degisimi
sindirebiliyorsa, diger degisimleri de kolayca kavrayabilecektir”…
Çalısma sonucunda edinilen bulgular ısıgında; bugün hak ettigi ve gerektigi noktada
olmayan, Cumhuriyet dönemi olusturulmasında göz ardı edilmeyecek degerde ki sayısız
girisim, hayranlık uyandıran bir öngörü ve sanat tutkusuyla harcanan emekler sonucunda
III
yaratılan Türk Operası, ancak Cumhuriyet’te oldugu gibi istikrarlı, planlı, akılcı ve genis bir
vizyonla yola çıkılarak verilen emekler sonucunda tekrar dirilebilir, dirilmelidir…