İnsanda trofoblastların bulundukları mikroçevreye Göre karşılaştırmalı incelenmesi: Işık ve elektron mikroskobu düzeylerinde çalışma
Özet
Plasenta ve fetal zarların ana bileşeni olan trofoblastların yerleşimlerine bağlı olarak farklı
işlevleri yerine getirdikleri ve gelişim sürecinde işlevlerini yansıtan yapısal özellikler
kazandıkları iyi bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı trofoblast kaynaklı çeşitli yapıların
(sinsityotrofoblast, sinsityal düğüm, sinsityal tomurcuk, sinsityal köprü vb.); ekstravillöz
trofoblastların (koryon plağı, fibrin içi, desidua, damara invaze olmuş vb.) ve endotel de
dahil olmak üzere diğer stromal bileşenlerin ışık ve elektron mikroskop düzeyinde
karşılaştırmalı incelenmesiyle işlevlerine yönelik yeni ipuçları elde edilmesi olarak
belirlenmiştir.
Bu çalışmada bilinen bir kronik hastalığı olmayan, gebelik veya doğumda herhangi bir
komplikasyon gelişmemiş, sezeryan doğum gerçekleşen on adet sağlıklı term gebeden elde
edilen plasenta örnekleri kullanılmıştır. Doku örneklerinden hazırlanan dondurulmuş
kesitler hematoksilen-eozin, yarı ince kesitler toluidin mavisi ile boyanarak ışık
mikroskopta incelenmiştir. İnce kesitler ise uranil asetat-kurşun sitrat ile boyanarak
elektron mikroskobunda değerlendirilmiş ve fotoğraflanmıştır.
Çalışmamızda villus ağacını oluşturan villus çeşitleri, stromal hücreler, koryon plağı ve
desidua olağan görünümünde gözlenmiştir. Sitotrofoblastların çoğalarak sinsityotrofoblasta
dönüşümünün term plasentada hala sürdüğüne, matriks tip fibrinoidin fibrin tip
fibrinoidden geliştiğine ve trofoblastların hipoksik hücre zedelenmesine cevap olarak
buraya göç ettiğine ait belirtiler izlenmiştir. Desidual damarlarda ve desiduaya komşu
intervillöz aralığa bakan sinsityal örtüde endotel-sinsityotrofoblast dönüşümünün işaretleri
saptanmıştır. Yüzen villuslarda anjiogenezden çok vaskülogenezle yeni damar oluşumunun
term plasentada da sürdüğünün izleri belirlenmiştir. Retikulum hücresi, fibroblast,
miyofibroblast, perisit gibi stromal hücrelerin ve trofoblastların birbirine çok benzer
yapısal özellikler taşıdığı görülmüştür. Bu nedenle; ortak bir kökene sahip olmalarının
yanında paylaştıkları ince yapı düzeyindeki benzerliklerden ötürü trofoblastların, stromal
hücrelerin ve yeni damar oluşumu sürecinde rol alan endotel hücrelerinin bulundukları özel
mikroçevrede uygun koşullarda birbirlerine kolaylıkla dönüşebilen hücreler oldukları
düşünülmüştür.