Kemoterapötik ilaçlara bağlı gelişen pulmoner komplikasyonlar
Özet
Kemoterapötik ilaçlar solid tümörlerde ve hematolojik malignitelerin tedavisinde kullanılmaktadırlar. Son yıllarda bu ilaçların inflamatuar hastalıklarda da immünsupresif özellikleri dolayısıyla kullanımı giderek artmıştır. Kemoterapötik ilaçların kullanımı sırasında ortaya çıkan en önemli sorun organ toksisitesidir.
İlaçlara bağlı akciğer hastalıkları (İBAH) modern tıbbın başlangıcı ile tanımlanmaya başlanmıştır. İBAH benign infiltratlardan hayatı tehdit eden çok çeşitli akciğer hastalıklarına kadar değişik klinik tablolarla karşımıza çıkabilmektedir.
İBAH’ın görülme sıklığı konusunda yeterli veri yoktur. Bizde bu amaçla, retrospektif olarak onkoloji polikliniğinde kemoterapötik ajanlarla tedavi gören ve öksürük, ateş, nefes darlığı, göğüs ağrısı ile başvuran 1231 hastadan İBAH tanısı alan 20 olguyu dahil ettik. Olgularda kadın/erkek oranı 11/9 ve ortalama yaş 53.2 olarak saptandı. Hastaların %55’i erkek idi. Kadın-erkek dağılımında olgular arasında istatiksel olarak anlamlı fark izlenmedi (p>0,05). Hastaların %70’inde öksürük, %60’ında dispne, %50’sinde ateş, %40’ında balgam semptomları mevcut idi. Tüm hastaların ortalama1.saniyedeki zorlu ekspirasyon hacmi (FEV1) değeri %69, zorlu vital kapasite (FVC) değeri %73, FEV1/FVC oranı % 79, Karbon Monoksit Diffüzyon Kapasitesi (DLCO) %63 idi. Bu veriler arasında istatiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). Akciğer grafisinde hastalarımızın 5’inde plevral effüzyon, 10’unda retiküler görünüm ve 5’inde konsolidasyon saptandı. Olguların yüksek rezolüsyonlu toraks bilgisayarlı tomografilerinde 6 hastada buzlu cam, 9 hastada buzlu cam+ intertisyel patern+ fibrozis birlikteyken, 5 hastada ise YRBT’de bir patoloji saptanmadı. Hastalarımızın 2’sine VATS ile İBAH tanısı konulurken, 18’ine klinik ve radyoloji ile tanı konulmuştur. Kemoterapötik ajanlara bağlı akciğer hastalığı görülme sıklığı %0.27 olarak saptanmıştır. Bleomisin (n:2), Siklofosfomid (n:2), MTX (n:2), ARA-C (n:2), Desatinip (n:2), Erlotinip (n:2), Temadozol (n:1), Sisplatin (n:2), Transtuzumab (n:2), Oksaliplatin (n:1) ve Dokataksel (n:1) en çok pulmoner toksisite yapan kemoterapötik ajanlar olarak saptandı. Olguların %95’i steroid tedavisinden fayda gördü (p<0.05). Bu sonuçlar bize kemoterapötik ajan kullanan hastalar değerlendirilirken, İBAH riskinin göz önünde bulundurulması gerekliliğini ve yüksek klinik şüphe varlığında hızla tedavi başlanmasının önemini birkez daha vurgulamaktadır.