Küçük Boyutlu Akciğer Nodüllerinin Bilgisayarlı Tomografi ile Saptanmasında Maksimum Intensite Projeksiyon (MPI) Tekniğinin Tanımsal Önemi
Abstract
Akciğer patolojilerinde olası akciğer kanserinin öncülleri olabileceği için pulmoner nodüllerin erken ve doğru tanısı büyük önem taĢır. Günümüzde pulmoner nodüllerin tanısında direkt röntgenogram öncelikli radyolojik modalite olarak yerini korumaktadır. Bilgisayarlı Tomografi (BT) ile değerlendirme ise pulmoner nodüllerin tanı ve takibinde günümüzde direkt röntgenogramdan sonra en sık kullanılan ve duyarlılığı en yüksek olan görüntüleme modalitesidir. Bu temel yöntemlerden baĢka Pozitron Emisyon Tomografi (PET) ve Manyetik Rezonans Görüntüleme (MR) de pulmoner nodül tespitinde daha az sıklıkla kullanılabilmektedir. Radyolojide özellikle küçük boyutlu pulmoner nodüllerin saptanmasının zorluğu önemli problemlerden birini oluĢturmaktadır. Günümüzde BT ile takip edilen pulmoner nodüller; boyutlarına, yoğunluklarına veya lokalizasyonlarına bağlı olarak inceleme sırasında gözden kaçabilmektedir. Özellikle 1 cm altındaki nodüllerin BT ile saptanmasında teknik nedenlerden kaynaklanan yetersizlik oluĢabilmektedir. Radyolojide küçük pulmoner nodüllerin tanısını yüksek duyarlılık ve hızla yapabilmek için çeĢitli BT teknikleri üzerinde çalıĢmalar yapılmıĢtır. Bunlar arasında Maksimum Ġntensite Projeksiyon (MĠP) görüntüleme ve Volume Rendering (VR) gibi üç boyutlu rekonstrüksiyon teknikleri, iki bağımsız okuma, kesit kalınlığını azaltma ve yeni bir BT temelli nodül tanı yöntemi olan Computer Aided Design (CAD) yer almaktadır.
Bu yöntemlerden MIP tekniği, sıklıkla kullanılan üç boyutlu rekonstrüksiyon yöntemlerinden biri olup akciğer nodüllerinin saptanmasında rolü olduğuna dair çeĢitli çalıĢmalar ve görüĢler söz konusudur.
Bu çalıĢmanın amacı BT incelemesi ile küçük boyutlu pulmoner nodül saptanan hastalarda, MIP tekniğinin, klasik yönteme göre duyarlılığının saptanması ve bu tekniğin nodül değerlendirme süresinde anlamlı düzeyde süre kısalması sağlayıp sağlamadığını belirleyebilmektir.
Bu amaçla, etik kurul onayını takiben 2012 Nisan ile 2012 Aralık tarihleri arasında BaĢkent Üniversitesi Hastanesine çeĢitli Ģikayetlerle baĢvurup
iii
Radyoloji Anabilim Dalı‟nda toraks BT değerlendirmesi ile akciğer nodülü saptanmıĢ 69 hasta (339 nodül) çalıĢmaya dahil edilmiĢtir. Hastaların 3 mm. kalınlıktaki aksiyel kesitleri ile aksiyel planda alınan MIP kesitleri farklı zamanlarda süre tutularak, ayrı ayrı iki radyolog tarafından önceki raporları dikkate alınmadan değerlendirilmiĢtir. Nodüllerin sayıları, boyutları, lokalizasyonları ve değerlendirme süreleri her bir yöntem için ayrı olarak kayıt edilmiĢtir.
Ġstatistiksel incelemede, klasik 3 mm aksiyel kesit görüntüler altın standart grup kabul edilerek, MIP görüntülerin olduğu grup ile arasındaki uyum düzeyi “intraklass korelasyon katsayısı” kullanılarak değerlendirilmiĢtir. Ayrıca gruplar arasındaki raporlama süre farklılıklarının anlamlı olup olmadığı ise “Paired Sample T test” kullanılarak yapılmıĢtır. Her bir radyolog için 5 mm. altındaki ve 5-10 mm. arasındaki nodüllerin saptanmasında MIP tekniğinin duyarlılığı ayrı olarak hesaplanmıĢtır. Radyologlar arasındaki uyum da “intraklass korelasyon katsayısı” kullanılarak değerlendirilmiĢtir.
Ġstatistiksel değerlendirmeler sonucunda, radyologlar arası değerlendirme uyumu %86,8 saptanmıĢ olup mükemmel uyumlu bulundu. Yapılan intraklass korelasyon testleri ile 1. radyoloğun MIP değerlendirmesinin altın standart ile uyumu 5 mm‟den küçük nodüller için %78,6; 5-10 mm nodüller için %84,7 olarak hesaplandı. Ġkinci radyoloğun MIP incelemesinin altın standart ile uyumu ise 5 mm‟den küçük nodüller için %90,3; 5-10 mm nodüller için %84,4 olarak hesaplandı. Bütün bu değerler p<0,05 olup gruplar arası uyum istatistiksel olarak anlamlı bulundu.
1. radyoloğun MIP ile nodül tespitindeki duyarlılığı %81,4 iken 2. radyoloğun duyarlılık düzeyi %83,4 olarak saptandı. Raporlama süreleri açısından yapılan incelemede MIP görüntülerini değerlendirme sürelerinin altın standartla karĢılaĢtırıldığında her iki radyolog için de raporlama sürelerinde istatistiksel olarak anlamlı düzeyde kısalma bulundu.
iv
Sonuç olarak, akciğer nodüllerinin saptanmasında alternatif bir yöntem olarak MIP görüntüler kullanılmasının değerlendirme süresini anlamlı derecede kısalttığı ve altın standart olarak kabul ettiğimiz klasik aksiyel kesitlerdeki nodül sayılarına yakın, yüksek duyarlılıkta nodül saptama özelliği gösterdiği saptanmıĢtır. Bu verilere göre MIP görüntüleme, akciğer nodüllerinin değerlendirilmesinde klasik aksiyel kesitler yanında, hızlı ve güvenilir bilgi vermesi nedeni ile yardımcı yöntem olarak tercih edilebilecektir.