Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorGülalp, Betül
dc.contributor.authorTaneri, Birand
dc.date.accessioned2015-03-16T14:18:26Z
dc.date.available2015-03-16T14:18:26Z
dc.date.issued2014
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2114
dc.description.abstractAmaç: Organ nakli; vücutta görevini tam olarak yapamayan bir organın yerine canlı bir vericiden veya ölüden alınan sağlam ve aynı görevi üstlenebilecek bir organın nakledilmesi işlemidir. Organ nakillerinin son yıllarda başarısı cerrahi gelişmeler kadar immunosupresif tedaviler ve kullanılan ilaç seçeneklerindeki gelişmelerle artmıştır. Acil Servislerde yaşamsal hastalara gerekli ve yeterli tüm tıbbi ayırıcı tanı ve acil görüntüleme ve acil tedavilere rağmen bazı hastalarda resüsitasyon sonrası beyin ölümü gerçekleşmektedir. Acil hekimi başarısız resüsitasyon sonrası beyin ölümü gerçekleştiği kuşkusuyla, ”Bu hasta şu dakikadan sonra kimlere yaşama ümidi olabilir ?” sorusunu değerlendirmelidir. Acil hekimi bu bilinç ve farkındalıkla beyin ölümü sürecini aktive etmelidir. Hastanın sağlığında kendi isteği ile donör olup olmadığı araştırmalıdır. Acil hekimi hasta yakınlarının içinde bulunduğu mevcut duygu durumlarına rağmen organ bağışına nasıl baktıklarını değerlendirmelidir. Olası beyin ölümü tanısı için ilgili bölümler hemen hasta başına çağrılmalıdır. Hastane organ nakil koordinatörlüğü 24 saat boyunca hızla ulaşılabilir olmalıdır. Hekim bu arada beyin ölümü gerçekleşen hastanın organlarını canlı tutmak için güncel kılavuzlara uygun çaba sarfetmeli; örneğin hipotermi sürecini yönetebilmeli ve uygun organ doku perfüzyonunu sağlamalıdır. Acil hekimi başarısız resüsitasyon sonrası hızla inisiyatif almalı ve mevcut durumu olağanüstü bir dikkatle yönetmelidir. Bu çalışmada Acil Servis hekimlerinin organ bağışı ve organ nakil sürecini yönetimleri hakkında bilgi edimeyi ve bu konuda farkındalıkları ve duyarlıklıklarını belirlemeyi amaçladık. Çalışmamızla Acil Tıp kliniklerinde hizmet veren hekimlerin organ bağışı ve organ nakli konusunda farkındalıklarını değerlendirme ve sürecin işlemesi sırasında aksaklıkları gidermeye katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Gereç ve Yöntem:Biz bu çalışmada 01.05.2014 - 11.06.2014 tarihleri arasında Acil Servislerde aktif olarak çalışan hekimlere yüzyüze ve elektronik posta yoluyla çalışma anketimizi uyguladık. “Basit rastgele örneklem seçim yöntemi” ile ulaştığımız verileri yorumladık. Katılımcılardan sağlanan toplam 217 adet anket formu ile elde edilen veriler istatistik programı (SPSS: Statical package for social sicences ) (Version 17, Chicago IL, USA) kullanılarak analiz edildi. Bulgular: Çalışmaya alınan toplam anket sayısı 217’idi. Çalışmaya katılan hekimlerin büyük kısmının bugüne kadar organ nakli prosedürünü başlatmadığı (%94.5, n=205) , organ bağışı ve organ nakli konusunda Acil hekiminin daha fazla bilgilendirilmek ve daha fazla insiyatif almak istediklerini (%92.6, n=201) belirttiler. Çalışmaya katılan hekimler içerisinde ülkemizde Acil hekimlerinin yeterince insiyatif aldığını düşünenlerin oranı %13.8 (n=30) idi. Hekimlerin %95.9’u (n=208) organ bağışı konusunda işbirliği ve beraber çalışılması gereken Nöroloji, Nöroşirurji, Anestezi ,Yoğun Bakım Ünitesi (YBÜ) Uzmanı ve Genel Cerrahi ekipleri ile aylık eğitim ve toplantı yapamadıklarını belirtmişlerdir. Acil Serviste organ bağışı ile ilgili tüm süreç tamamlandığında hekimler %90.8 (n=197) oranında hastane koordinasyon sistemi kaynaklı başarısızlık yaşanmadığını belirtmiştir. Ayrıca çalışmamızda kadın hekimlerin erkek hekimlere göre Acil Servislerde daha az sayıda hasta baktığı (Χ2=76,301, p=0,001 , ) Kadınların %87,8’i (n=53 ) günde 10-50 aralığında hasta bakarken erkeklerin büyük bir çoğunluğu ise %47,6 (n=80)’sı 50-100 arası hasta baktığı görülmüştür. Kadınların daha az günlük travma hastası ile karşılaştığı (Χ2=158,229, p=0,001) 1-5 arası hasta %100 (n=49) görüldü. Ayıca kadınların daha az kritik hasta baktığı (Χ2=130,693, p=0,001) 1-5 arası hasta %81.6 (n=40), erkeklerin ise 5-10 arası hasta %78.0 (n=140) baktığı ve erkeklerden daha az sayıda resüsitasyon yaptığı (Χ2=82,818, p=0,001) günlük 5’den az %100 (n=49) anlaşıldı. Erkek hekimlerin günlük resüsitasyon sayısı 5-10 arası olanların ise %48.8 (n=82) olduğu sonucu ile karşılaştık . Sonuç: Araştırmamız sonucunda Acil Servis hekimlerinin organ bağışı ve nakli konusunda daha fazla insiyatif alarak bu süreçte aktif yer almaya gönüllü oldukları görülmüştür. Daha fazla ve doğru organ bağışı için Acil Hekimlerinde bilinci arttırmak, bu süreci daha erken başlatmada kilit noktası olacak şekilde uygun eğitim, organizasyon ve güncelleştirilmiş Acil Tıp olası ve gereklidir. Purpose: Organ transplantation is the operation of replacing a dysfunctional body part with another functioning and reliable organ or tissue that may undertake the same function, which is removed from a dead or an alive donor. The success ratio of organ transplantations has been improving in the recent years, due to immunosuppressive treatments and pharmaceutical options, as well as surgical developments. Regardless of all necessary and sufficient diagnosis, imaging and intervention of the emergency service; post-resuscitation brain death of a vitally critical patient may sometimes still follow. Bearing a suspicion in mind that the brain death might have eventuated after an unsuccessful resuscitation, the emergency physician shall consider the following question: "From now on, for whom this patient may become a hope of life?" The emergency physician shall then activate the procedure of brain death situation with such consciousness and awareness. It should be investigated that if the patient had been a voluntary donor during his/her health. Despite the existing emotional situations of patient’s relatives, the emergency physician must anyhow evaluate their attitude towards the possibilities of organ donation. Related medical services must be called to examine the patient, in order to rule the probable diagnose of brain death. Hospital’s organ transplantation coordination must be rapidly available, on 24 hours basis. In the meantime the physician shall take appropriate measures according to up-to-date instructions, to keep organs of the patient alive whose brain death has eventuated; for example one must manage hypothermia process and provide appropriate organ tissue perfusion. Consequent to an ineffective resuscitation, the emergency physician should swiftly take the initiative and manage the existing situation with an extraordinary caution. In this study, our purpose is to assess the awareness of emergency medicine physicians and we aim to contribute to the removal of troubles throughout operational procedures, regarding the organ donation and transplantation. xiv Material and Method: In this study we applied our survey by means of electronic mail and face to face, to physicians who were active at emergency services from 01.05.2014 to 11.06.2014. We have interpreted the data obtained, using the "simple random sampling method" The data acquired through surveys from 217 participants were analyzed, using the SPSS (statistical package for the social sciences) (Version 17, Chicago IL, USA). Findings: Our survey had 217 participants in total. Survey results showed that the majority of the participants have never initiated an organ transplantation procedure until the time of this survey (94.5%, n=205), but some of such physicians have also expressed their intentions on receiving further training and committing additional initiatives on the subject of organ donation and transplantation (92.6%, n=201). Among the respondent physicians, 13.8% believed that emergency service physicians in Turkey have committed satisfactory degrees of initiations (n=30). The 95.9% (n=208) of the physicians have indicated that they were unable to conduct monthly trainings or meetings with neurology, neurosurgery anesthesiology, intensive care unit or general surgery physicians; with whom an emergency physician shall cooperate on the subject of coordination. As of the stage where organ transplantation procedures are finalized for emergency services, 90.8% of the respondents (n=197) have indicated that there have not been any failures due to problems related to hospital coordination system. Moreover, our survey indicates that at emergency services, female physicians examine less patients (Χ2=76.301, p=0.001 ) compare to male physicians. It was understood that while 87.8% (n=53 ) of female physicians examine 10 to 15 patients per day, 47.6% of male physicians (n=80) examine 50 to 100 patients per day. Survey results showed that female physicians encounter comparably less traumatized patients (Χ2=158.229, p=0.001) with 1 to 5 cases per day 100% (n=49). Furthermore, it was understood that female physicians examined lesser numbers of critical patients (Χ2=130.693, p=0.001) with 1 to 5 cases per day %81.6 (n=40), where on the other hand male physicians examined 5 to 10 critical patients per day (78.0%) (n=140). We also found out that female physicians executed lesser numbers of resuscitations, comparing to male physicians (Χ2=82,818, p=0,001), with less than 5 attempts per day %100 (n=49). On the other hand survey results indicated that daily resuscitation numbers of male physicians were between 5 to 10 (%48.8) (n=82) attempts per day.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.subjectAcil servisen_US
dc.subjectBeyin ölümüen_US
dc.subjectOrgan donören_US
dc.subjectOrgan bağışıen_US
dc.subjectOrgan nakilen_US
dc.titleAcil servisde acil tıp hekimlerinin organ bağışı sürecinde yönetim, duyarlılık ve farkındalıklarıen_US
dc.typespecialistThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster