Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÇolak, Turan
dc.contributor.authorSayın, Cihat Burak
dc.date.accessioned2015-04-27T08:25:27Z
dc.date.available2015-04-27T08:25:27Z
dc.date.issued2009
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2233
dc.description.abstractSon dönem böbrek yetmezliği (SDBY), ülkemizde ve dünyada insidansı her geçen yıl artmakta olan morbidite ve mortalitesi yüksek bir sağlık sorunudur. Günümüzde, SDBY gelişmiş olan hastalara başlıca 2 renal replasman tedavisi modeli uygulanmaktadır: Bu tedavi modelleri, sırasıyla, diyaliz tedavisi ve renal transplantasyondur. Preemptif renal transplantasyon diyalize bağlı gelişebilecek komorbiditeleri önlemek açısından da önemli bir alternatif tedavidir. Son dönem böbrek yetmezliği gelişen hastaların, diyaliz tedavisi almaksızın, canlı yada kadavradan böbrek nakli yapılarak, gerek hasta gerek greft sağkalımı üzerine olumlu etkileri olması beklenmektedir. Preemptif renal transplantasyon, özellikle son 15 yıldır yapılan çalışmalarda, diyaliz tedavisine başlamış (preemptif olmayan) hastalarda gerçekleştirilen transplantasyona göre, erken dönem sonuçları açısından üstünlük göstermektedir. Preemptif hastalarda enfeksiyon gelişim oranlarının, hipertansiyon gelişiminin ve akut rejeksiyon ataklarının ilk 1 yıllık dönemde daha az görülmesi, bu üstünlüğün başlıca nedenleri olarak görünmektedir. Çalışmamızda, Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nde renal transplantasyon yapılan 37’si preemptif, 63’ü preemptif olmayan toplam 100 hastanın 5 yıllık izlemlerini karşılaştırarak, preemptif böbrek naklinin, preemptif olmayan nakile göre, yan etkiler, komplikasyonlar, eşlik eden hastalıklar, laboratuvar parametreleri, klinik semptomlar, greft ve hasta sağkalımı açılarından bir farklılıklarını değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmada, preemptif hastalar Grup 1, preemptif olmayanlar Grup 2 olarak adlandırıldı. Yaptığımız istatistiksel analizlerde, Grup 1 hastalarından 3’ünde (% 8,1) greft kaybı, 1 hastada (% 2,7) mortalite gelişti. Grup 2 hastalarda ise 5 hastada (% 7,95) greft kaybı, 1 hastada (% 1,6) mortalite gelişti. Grup 1 ve Grup 2 hastaları arasında, 5 yıllık greft ve hasta sağkalımı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark ortaya çıkmadı (sırasıyla p=0,36 ve p=1,00). Komplikasyonlar açısından yaptığımız 5 yıllık kıyaslamada; Grup 1 hastalardan 4’ünde (% 10,8) enfeksiyon gelişimine karşılık, Grup 2 hastalardan 20’sinde (% 31,7) enfeksiyon gelişimi, iki grup arasında, preemptif olmayan hastalarda enfeksiyon gelişme oranlarının anlamlı olarak daha fazla olduğunu gösterdi (p=0,02). Her 2 gruptaki hastaların hipertansiyon gelişimi karşılaştırıldığında, preemptif renal transplant alıcılarında hipertansiyon oranı (% 67,6) olarak bulunurken, preemptif olmayan grupta bu oran (% 85,4) olarak saptandı. Bu bulgular, preemptif olmayan hastaların hipertansiyon gelişiminin preemptif gruba göre daha yüksek oranlarda olduğunu göstermekteydi (p=0,03). Bunların dışındaki komplikasyonlar arasında belirgin bir fark saptanmadı. Sonuç itibariyle, preemptif renal transplantasyon, preemptif olmayan hastalara kıyasla, daha düşük komplikasyon oranı ile seyretmektedir. Greft ve hasta sağkalımı üzerine etkilerinin daha net bir biçimde karşılaştırılması için, daha uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç vardır. End-stage chronic renal disease (ESCRD) is a severe health problem with high mortality and morbidity rates and growing incidence both in our country and in the world. Recently, 2 main renal replacement therapy modalities have been used for ESCRD patients: Dialysis and renal transplantation. Preemptive renal transplantation is an important treatment modality for preventing dialysis-related comorbidities. Both graft and patient survival are expected to have better results with transplantation than dialysis. Specially in the studies of the last 15 years, preemptive transplantation has better outcomes than non-preemptive transplantation. Low infection and hypertension and less acute rejection episodes rates in preemptive transplant patients may be the main reasons for these results. In our study, we compared the 5 year outcomes of 37 preemptive and 67 non-preemptive renal transplant patients and aimed to find out the differences of preemptive and nonpreemptive transplantation according to adverse effects, complications, comorbidities, laboratory parameters, clinical symptomes, and both graft and patient survival. In the study, preemptive patients were named as group 1 and non-preemptives as group 2. According to our statistical analysis, 3 (8,1%) of group 1 and 5 of group 2 (7,95%) patients had graft loss, whereas 1 (2,7%) of group1 and 1 (1,6%) of group 2 patients died respectively. No significant statistical differences were found for graft and patient survival between two groups at the end of 5 years (p=0,36 and p=1,00 respectively). In the comparison for the complications, 4 (10,8%) of group 1 patients had serious infection whereas 20 (31,7%) of group 2 patients had infection which was statistically significant (p=0,02). Hypertension rates of two groups were also significantly different with 67,6% in group 1 and 85,4 % in group 2 (p=0,03). There were no differences for other complications between groups. As a result, preemptive renal transplantation, when compared ton on-preemptive renal transplantation, has lower complication rates. Further long-term studies may be more helpful for evaluating graft and patient survival rates.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectTransplantasyonen_US
dc.subjectPreemptifen_US
dc.subjectGreften_US
dc.subjectSağkalımen_US
dc.titlePreemptif olan ve olmayan renal transplant alıcılarının transplantasyon sonrası beş yıllık takiplerinin karşılaştırılmasıen_US
dc.typespecialistThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster