Kısmi kalınlikta yanık sonrası trombosit zengin plazmanın lokal uygulanmasının yara iyileşmesi üzrine etkileri
Abstract
Yanık insan vücudunun karşılaştığı en ağır travmalardan biridir. Uzun süren tedavisi
ve sıklıkla üzerine eklenen sekonder enfeksiyonlar nedeniyle mortalitesi halen yüksektir.
Yanık alanın erken dönemde debridmanı ve greftlenmesi ile oldukça başarılı sonuçlar
alınmaktadır. Ancak hastanın ameliyatı kaldıramayacak durumda olması, greft için
kullanılabilecek yeterli sağlam cilt bulunmaması gibi çeşitli sebeplerle erken greftlemenin
yapılamadığı durumlarda özellikle geniş yanık alanı bulunan hastalarda yara iyileşmesini
hızlandıracak çeşitli ürünlerin kullanımı hastanın sağkalımını etkileyebilir ve görülebilecek
enfeksiyöz komplikasyonları azaltabilir. Bu amaçla yara örtüm materyalleri ve yapay deriler
üretilmiş ve denenmiştir ancak bunlar çoğunlukla pahalı ve ülkemizde nadir kullanılan
ürünlerdir. Bu alanda halen çalışmalar devam etmekte olup yeni çözümler araştırılmaktadır.
Trombosit zengin plazma (TZP) genellikle oral ve maksillofasial cerrahide kemik
rekonstrüksiyonunda kullanılan yeni ve oldukça yararlı bir üründür. Trombosit zengin plazma
kan santrifüj edildikten sonra trombin ve kalsiyum klorid eklenerek visköz bir jel haline
getirilerek hazırlanır ve trombositlerin aktive olması nedeniyle büyüme faktörlerinden zengin
bir yapıya kavuşur. Trombositler yara iyileşme sürecinde oldukça önemlidirler. Yara
bölgesine oldukça hızlı bir şekilde ulaşırlar ve koagülasyonu başlatırlar. Trombositler sadece
pıhtı oluşumu ve bunu takiben lokal kan ve lenf kaybını durdurmayı sağlamakla kalmayıp
aynı zamanda yara iyileşmesinde damarlanmayı tetiklemek, mezenkimal hücreleri uyarmak
ve yara iyileşmesi için gerekli büyüme faktörlerini sağlamak gibi oldukça önemli bir role
sahiptirler. Trombin gibi bazı proteinler trombosit degranülasyonu ile bu faktörlerin
salınmasını sağlarlar. Trombosit granülleri katekolaminler, serotonin, adenozin trifosfat
(ATP), albumin, fibrinojen, osteonektin, osteokalsin, kalsiyum gibi biyolojik olarak aktif
birçok madde ve çeşitli pıhtılaşma faktörleri ile lokal olarak etkili trombosit kaynaklı büyüme
faktörü (PDGF), transforme edici büyüme faktörü α (TGF-α), transforme edici büyüme
faktörü β (TGF-β), insülin benzeri büyüme faktörü (IGF), fibroblast büyüme faktörü (FGF),
vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF), interlökin-1 (IL-1) ve epidermal büyüme
faktörü (EGF) gibi çeşitli büyüme faktörlerini içerirler (5, 17). Bu büyüme faktörleri hücresel
kemotaksisi, proliferasyonu, differansiasyonu ve ekstraselüler matriks depolanmasını
artırırlar.
Trombosit zengin plazmanın yara iyileşmesi üzerindeki olumlu etkilerini dikkate
alarak yaptığımız bu çalışmada ratlarda kısmi kalınlıkta sıcak su yanığı modeli oluşturularak
trombosit zengin plazmanın yanık yarasında yara iyileşmesi üzerindeki etkileri araştırıldı.
Çalışmaya alınan toplam 30 rat çalışma grubu (grup 1; n=10), kontrol grubu (grup 2;
n=10) ve kan donörü grubu (grup 3; n=10) olarak üç gruba ayrıldı. Kan donörü grubundan
alınan kanlardan Başkent Üniversitesi Hastanesi Kan Merkezi’nde trombosit zengin plazma
elde edilerek çalışma grubuna topikal olarak uygulandı. Yanık sonrası birinci haftada ratlar
sakrifiye edilerek biyokimyasal ve histopatolojik incelemeler yapıldı. Histopatolojik
incelemede yara iyileşme süreci değerlendirilirken polimorfonükleer lökosit (PMNL),
fibroblast, damar proliferasyonu ve kollajen birikimi modifiye Ehrlich-Hunt skorlaması ile
değerlendirildi. Epitelizasyon varlığı ise var/yok olarak kaydedildi. Biyokimyasal incelemede
ise doku hidroksiprolin düzeyi ölçüldü.
Yapmış olduğumuz çalışmada histopatolojik incelemeler sonucunda genel olarak
bakıldığında ikinci grupta (kontrol grubu) yara iyileşmesinin inflamatuar evrede durakladığı
birinci grupta (çalışma grubu) ise iyileşmenin daha iyi olduğu ve proliferatif evreye geçtiği
görüldü ancak yapılan istatistiksel analiz sonucunda iki grup arasında PMNL infiltrasyonu
haricinde diğer bulgularda istatistiksel olarak anlamlı derecede farklılık saptanmadı (p>0.05).
Doku hidroksiprolin düzeyi ölçümü sonucunda çalışma grubunda kontrol grubuna göre doku
hidroksiprolin düzeyinin daha yüksek olduğu ve iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı
farklılık olduğu görüldü (p=0.03).
Yapmış olduğumuz bu çalışma ile trombosit zengin plazmanın kısmi kalınlıkta yanık
sonrası yara iyileşmesini artırdığı gösterilmiş olup bu sonuçlardan hareketle trombosit zengin
plazmanın yanık yüzdesi geniş yüzeyel kısmi kalınlıktaki yanıklarda klinik kullanıma girmesi
sağlanabilir. Özellikle greftleme imkânı olmayan ve geniş yanık yüzeyine sahip hastalarda
yanık alanların hızlı iyileşmesi komplikasyonların azalmasını ve sağkalımın artmasını
sağlayacağından trombosit zengin plazmanın bu hastalar için bir alternatif olabileceği
düşünülmektedir. Yine trombosit zengin plazmanın 3. derece yanıklarda yara iyileşmesi
üzerine olan etkilerinin de deneysel yanık modellerinde araştırılması gerekmektedir.