Obez çocuklarda alt üriner sistem disfonksiyonunun değerlendirilmesi
Özet
Obezite günümüzün en sık hastalıkları listesinde giderek üst sıralara yükselmekte ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıkları arasında yer almaktadır. Yarattığı sonuçlar nedeniyle ileri yaşlar için ciddi bir sağlık sorunu olan obezite erişkinler kadar çocukları da tehdit etmektedir. Obezitenin erken yaşta önlenmesi erişkin dönemde gelişebilecek komplikasyonlardan korunma açısından önemlidir. Alt üriner sistem disfonksiyonu çocukluk çağında en sık görülen işeme problemidir. İşeme disfonksiyonu üriner sistemde belirgin yapısal hasar oluşturma riski nedeniyle önemlidir. Alt üriner sistem disfonksiyonu ve çocukluk çağı obezitesi arasındaki ilişkiyi inceleyen çok net çalışmalar bulunmamaktadır. Bu çalışmada obez çocuklarda üroflovmetre verileri ve disfonksiyonel işeme semptom skoru birlikte değerlendirilerek alt üriner sistem disfonksiyonu sıklığı araştırılmıştır. 5-18 yaş arası yaş-cinsiyete göre VKİ 85-95 persentil arası olan 52 fazla kilolu çocuk, VKİ 95 persentil üzeri olan 151 obez çocuk ve VKİ normal sınırlarda olan 118 çocuk ise kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmaya dahil edilen hastalara disfonksiyonel işeme semptom skorlaması (DİSS) ve üroflowmetri yapıldı. Tüm üroflovmetri eğrileri normal (çan) veya anormal (kule, „staccato‟ , „interrupted‟, plato) olarak sınıflandı. Hastalar üroflovmetrideki işeme hacmine göre mesane volümü açısından değerlendirildi. Üroflowmetri işeme paterni değerlendirildiğinde obez ve fazla kilolu grupta kontrol grubuna göre anormal işeme paternleri daha sık (sırasıyla %51, % 44,2 ve % 23,7) saptanmıştır. Kontrol grubunun %33,9‟unda, fazla kilolu grubun %34,6‟sında ve obez grubun %53,2‟sinde konstipasyon varlığı saptandı. Disfonksiyonel işeme semptom skoru için kesim değeri %71,9 sensitivite, %67,8 spesifite ile 7,5 olduğu saptandı. Bu çalışmada obez çocuklarda üroflowmetri verileri ve disfonksiyonel işeme semptom skorlaması bilgileri kombine edilmiştir. Alt üriner sistem disfonksiyonu başlangıç değerlendirmesi her zaman semptom skoru ve klinik bulgulara göre yapılmalıdır. Semptom skoru ve üroflowmetri sonuçlarına göre alt üriner sistem disfonksiyonu olduğu düşünülen ve üroterapiye cevap vermeyen hastalara ürodinamik çalışma gibi ileri incelemeler yapılmalıdır.
Obesity goes to top of today‟s most common diseases list and is among the most common chronic diseases in childhood defined by World Health Organization (WHO). Obesity constitutes a serious health problem at later ages due to its consequences, threatening children as well as adults. Preventing obesity at early ages is important to avoid the complications that may develop during adulthood. Lower urinary tract dysfunction is the most common voiding problem in childhood. Voiding dysfunction is important as it may cause significant structural damage on urinary system. There are no precise studies on the relationship between the lower urinary tract dysfunction and obesity in childhood. In this study, lower urinary tract dysfunction frequency in obese children has been shown by evaluating uroflowmetry data together with dysfunctional voiding symptom score. 52 overweight children aged 5-18 years with a BMI percentile range between 85-95 according to age-gender, 151 obese children with BMI above 95 percentile and 118 children with BMI within the normal limits (control group) have been included in the study. Dysfunctional voiding symptom scoring (DVSS) and uroflowmetry were performed in all patients. All uroflowmetry curves were classified as normal (bell-shaped) or abnormal (tower-shaped, „staccato‟ , „interrupted‟, plateau). Patients were evaluated in terms of urinary bladder volume according to the voiding volume in uroflowmetry. When the uroflowmetry voiding patterns were evaluated, abnormal voiding patterns have been found to exist more often in obese and overweight group compared to the control group (51%, 44,2% and 23,7%, respectively). Constipation was detected in 33,9% of the control group, 34,6% of the overweight group and 53,2% of the obese group. The cut-off value for dysfunctional voiding symptom score was determined as 7,5 with 71,9% sensitivity and 67,8% specifity. In this study, uroflowmetry data and dysfunctional voiding symptom scoring data of obese children were combined. Baseline evaluation of lower urinary tract dysfunction should always be performed according to the symptom score and clinical findings. Further examinations such as urodynamic study should be performed in patients with clinical suspicion of lower urinary tract dysfunction according to the symptom score and uroflowmetry results and who fail to respond to urotheraphy.