Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorTekkök, Billur
dc.contributor.authorKırcı, Arzu Beril
dc.date.accessioned2017-05-02T13:26:01Z
dc.date.available2017-05-02T13:26:01Z
dc.date.issued2016
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2482
dc.description.abstractTüm canlıların yaşamları boyunca öğrenmek ve yüzleşmek zorunda kaldığı en ürkütücü gerçeklik yok olmaktır. İnsanoğlu tarih boyunca önce varlığının anlamını sorgulamış, sonlu bir varlık olduğunu kavradıktan sonra bazen bilinçli bazen de içgüdüsel varlığını sonsuzlaştırmak ve belki de yok olmaya karşı bir tepki olarak var olduğu mekâna ve zamana kendinden izler bırakmıştır. Müzeler, arşivler, anıtlar, meydanlar, özel günler, anma toplantıları, örf ve adetler, fotoğraf albümleri gibi nesne, yapı ve eylemler temsil ettikleri değerlerle zamana, unutmaya ve yok olmaya karşı verilen mücadele ve bırakılan izler sonucunda ortaya çıkan hafıza mekânlarıdır. Zamana Direnmek: Kişisel Hafıza Mekânları adlı bu çalışma, hafızalarda saklanan kişisel deneyimlerin, her türlü anının, kültürün, tarihin ve hatta edebiyatın yaşayan hafıza mekânlarına dönüştürülebileceğini, kişisel hafızanın aktarımını ve bu aktarımın gelecek kuşaklarca nasıl algılandığını tartışmayı amaçlamaktadır. Günümüzde hızla yaşanan küreselleşme ile gelişen tüketim kültürü ve yeni dünya politikaları artık insanın kendisinin bir hafıza müzesi haline gelmesini zorunlu kılmıştır. Çalışmada, Ankaralı bir ailenin kızı olan Naime Bademli’nin deneyimleri üzerinden yola çıkılarak hafıza müzelerinin somutlaştırılması ve aktarılan hafızanın sonraki nesillerin hafızalarına yansıma süreci nitel araştırma modelinde keşfedici araştırma yöntemine göre yapılandırılmıştır. Çalışma; mülakat, uzman görüşü ile hazırlanan açık uçlu sorular, belgeleme ve literatür taraması teknikleri kullanılarak hazırlanmıştır. The most scary truth that every living creature has to face can be considered as evanescence. Human beings vary from the other living creatures by consciousness of this unplesant truth. Through the ages humans tried to leave an indeliable mark to time and place that they were exist as a guard against evanescence.Events, places, buildings and objects such as; museums, archives, monuments, squares, special days, memorials, traditions , photo albums can be accepted as the memory spaces with the values and meanings that they convey to society. Globalisation and new world politics led to a consumption culture among societies and obliged the transformation of humans to memory museums. The Study named as, Standing the Taste of Time: Autobiographical Memory Spaces intends to discuss all kinds of memory such as cultural, historical and even literal can be transformed to living memory spaces. It also intends to materialise and define the process of transmission of an autobiographical memory to see its effects and reflections among other memories by taking an Ankara family in to account. The documentation,interview and open ended interview, literature review techniques of qualitative research methods are used during the process.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectHafızaen_US
dc.subjectHafıza mekânıen_US
dc.subjectKişisel hafızaen_US
dc.subjectHafıza müzesien_US
dc.titleZamana direnmek: Kişisel hafıza mekânlarıen_US
dc.typemasterThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster