Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorKızıltan, Gül
dc.contributor.authorErzurum Alim, Nural
dc.date.accessioned2017-06-07T13:23:13Z
dc.date.available2017-06-07T13:23:13Z
dc.date.issued2016
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2559
dc.description.abstractBu çalışma, meme kanseri oluşumunda obezitenin ve beslenmeye bağlı risk faktörlerinin belirlenmesi amacı ile Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Hastanesi Medikal Onkoloji Bölümü’ne başvuran, 18 yaş ve üzeri yeni meme kanseri tanısı almış 40 hasta (vaka grubu) ile Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları Bölümü’ne başvuran kanser tanısı almamış, yaş açısından hasta grubuna benzer özellikler taşıyan ve soy geçmişinde kanser öyküsü olmayan 40 gönüllü birey (kontrol grubu) üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamına alınan tüm bireylere konuya ilişkin geliştirilmiş bir anket formu araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmıştır. Tüm bireylerin vücut kompozisyonları BİA (Biyoelektrik impedans) kullanılarak ölçülmüştür. Vücut ağırlıkları, boy uzunlukları, bel çevresi, kalça çevresi ölçümleri araştırmacı tarafından alınmıştır. Boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları kullanılarak BKİ değerleri hesaplanmıştır. Besin tüketim sıklığı formu kullanılarak diyetle günlük ortalama enerji ve besin ögesi tüketim miktarları saptanmıştır. Bazı biyokimyasal parametreler analiz edilmiş ve fiziksel aktivite durumları değerlendirilmiştir. Bu çalışmada meme kanserli bireylerin yaş ortalaması 51.8±12.90 yıl, kontrol grubundakilerde (KG) 50.9±13.05 yıl olarak bulunmuştur. Meme kanserli bireylerin %22.5’inin ailesinde meme kanseri öyküsü olduğu belirlenmiştir. Meme kanserli bireylerin menarş yaşı ortalaması 13.03 ± 1.17 yıl, kontrol grubundaki bireylerde 12.3 ± 0.95 yıl olarak saptanmıştır [OR: 1.835 (%95 GA= 1.102 – 3.055), p=0.020]. İlk doğum yaş ortalaması meme kanserli bireylerde 22.64 ± 3.78 yıl, kontrol grubunda 21.63 ± 2.99 yıl olarak belirlenmiştir [OR: 1.195 (%95 GA= 11.003–1.424), p=0.046]. Çocuk sayısının ortancası ise meme kanserli bireylerde 2 (1 - 6), kontrol grubundakilerde 2 (1 - 3) olarak bulunmuştur [OR: 2.488 (%95 GA= 0.886 – 6.990)]. Sigara kullanan bireylerin meme kanserine yakalanma risklerinin 1.762 kat daha yüksek olduğu belirlenmiştir [OR: 1.762 (%95 GA= 1.036 – 2.997)]. Alkol kullanan bireylerde ise meme kanser riski 1.342 kat daha yüksektir, ancak bu risk miktarı istatistiksel açıdan önemli bulunmamıştır (p>0.05). BKİ ile meme kanseri arasında istatistiksel açıdan önemli bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05). Meme kanserli bireylerin % 47.5’inin, KG’dekilerin ise %30.0’unun hızlı yemek yedikleri belirlenmiştir. Hızlı yemek yiyen bireylerde meme kanser riskinin, yavaş yemek yiyen bireylere göre 3.562 kat daha fazla oluğu belirlenmiştir [OR: 3.562 (%95 GA= 1.183 – 10.731)]. HG’deki bireylerin %40’nın ve KG’deki bireylerin ise % 52.5’inin günde 2 ara öğün tükettikleri saptanmıştır. HG ve KG arasında ara öğün sayısı bakımından önemli bir fark bulunmamıştır (p >0.05). Genel olarak yemeklerde kullanılan yağ türleri incelendiğinde, ayçiçek yağı et yemeklerinde (HG: %45.0, KG:%62.5), böreklerde (HG:%55.0, KG:%72.5) ve kızartmalarda (HG:%77.5, KG:%80.0) her iki grup için de en çok tercih edilen yağ türü olmuştur. Pişirme yöntemlerinden et pişirmede HG’deki kadınların %77.5’i fırın/ızgara/tava, %75.0’i yağda kızartma yöntemini kullanırken; KG’dekilerin %87.5’inin fırın/ızgara/tava ve %67.5’inin haşlama yöntemini kullandığı belirlenmiştir. Balık pişirmede ise, HG’deki kadınların %80.0’i yağda kızartma yöntemini kullanırken, KG’dekilerin %82.5’inin fırın/ızgara/tava yöntemini tercih ettiği bulunmuştur. HG’deki bireyler ile KG’deki bireylerin kolesterol alım miktarları arasındaki fark istatistiksel açıdan önemli bulunmuştur (p<0.05). HG’deki bireylerin günlük posa alım ortalamasının 19.4 ± 5.24 g, KG’dekilerin ise 27.2 ± 6.86 g olarak belirlenmiştir [ OR: 0.813 (%95 GA: 0.738 - 0.897)] ve gruplar arası bu farkın istatistiksel açıdan önemli olduğu saptanmıştır (p < 0.05). Haftada 2-3 defa sarımsak (OR: 3.5 %95GA=0.768 - 15.598 p = 0.008) ve taze sebzeleri (OR: 5.83 %95 GA=1.470 - 23.155 p = 0.019) tüketen bireylerin her gün tüketenlere göre meme kanserine yakalanma riskinin sırasıyla 3.5 ve 5.8 kat daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak; meme kanseri ile yaşam tarzı faktörleri arasında bir ilişki olduğu ve yaşam tarzı faktörlerinden olan beslenme düzeninde yapılacak değişiklikler ile meme kanserine yakalanma riskinde azalma meydana gelebileceği söylenebilir. This study was carried out in order to determine risk factors related to obesity and diet in breast cancer occurrence with 40 patients aged 18 and over, who were recently diagnosed with breast cancer and who applied to Hacettepe University Faculty of Medicine Oncology Hospital Medical Oncology Unit (case group), and 40 volunteer individuals with no diagnosis of cancer and no cancer history in the family, who had similar characteristics to the patient group (PG) with respect to age and who applied to Hacettepe University Department of Internal Medicine (control group). A questionnaire form developed for the study was applied on all the individuals taken into the scope of the study by the researcher through face-to-face interview method. The body compositions of all the individuals were measured using bioelectrical impedance analysis (BIA). The measurements of body weights, heights, waist circumference, hip circumference were taken by the researcher. The body mass index (BMI) values were calculated using the heights and weights. Average amounts of daily energy and nutritional element consumption through diet was identified using the food consumption frequency form. Certain biochemical parameters were analyzed and the status of physical activity was assessed. In this study, the mean age of individuals with breast cancer was found 51.8±12.90 years and that of the control group (CG) was found 50.9±13.05 years. It was determined that 22.5% of the individuals with breast cancer had cancer history in their families. The mean menarcheal age of the individuals with breast cancer was determined as 13.03±1.17 years, while it was found to be 12.3±0.95 years in individuals from the control group [OR: 1.835 (95% CI= 1.102 - 3.055), p=0.020]. The mean age at first birth was determined as 22.64±3.78 years in individuals with breast cancer, and 21.63±2.99 years in the control group [OR: 1.195 (95% CI= 11.003 - 1.424), p=0.046]. The median of the number of children, on the other hand, was found 2 (1 - 6) in individuals with breast cancer and 2 (1 - 3) in the control group [OR: 2.488 (95% CI= 0.886 - 6.990)]. It was established that individuals who smoked had 1.762 times higher risk for developing breast cancer [OR: 1.762 (95% CI= 1.036 - 2.997)]. As for individuals who drank alcohol, the risk of breast cancer was 1.342 times higher, yet this amount of risk was not found to be statistically significant (p>0.05). No statistically significant relation was detected between BMI and breast cancer (p>0.05). It was found out that 47.5% of the individuals with breast cancer and 30.0% of the ones in the CG ate quickly. It was determined that breast cancer risk was 3.562 times higher in individuals eating quickly than those who eat slowly [OR: 3.562 (95% CI= 1.183 - 10.731)]. It was established that 40% of the individuals in PG and 52.5% of those in CG consumed two snacks a day. No statistically significant difference was found between PG and CG in terms of the number of snacks (p >0.05). When the types of oil generally used in meals are examined, sunflower seed oil was the oil type that was preferred the most for both groups in meat dishes (PG: 45.0%, CG: 62.5%), pastries (PG: 55.0%, CG: 72.5%) and fried foods (PG: 77.5%, CG: 80.0%). As for cooking methods, it was established that 77.5% of the women in PG used oven/grill/pan and 75.0% of them used frying in oil when cooking meat, while 87.5% of those in CG used oven/grill/pan and 67.5% used boiling. When cooking fish, on the other hand, 80.0% of the women in PG used frying in oil while 82.5% of those in CG preferred oven/grill/pan. The difference between the amounts of cholesterol intake of individuals in PG and those in CG was regarded statistically significant (p<0.05). It was determined that daily average pulp intake of the individuals in PG was 19.4±5.24 g, whereas that of the individuals in CG was 27.2±6.86 g [OR: 0.813 (95% CI: 0.738 - 0.897)] and this difference between the groups was determined to be statistically significant (p<0.05). It was also determined that the risk of developing breast cancer in individuals who consumed garlic [OR: 3.5 (95% CI= 0.768 - 15.598, p=0.008)] and fresh vegetables [(OR: 5.83 (95% CI= 1.470 - 23.155, p=0.019) two or three times a day was 3.5 and 5.83 times higher, respectively, than those who consumed them every day. In conclusion, it can be stated that there is a relation between breast cancer and lifestyle factors and that the risk of developing breast cancer can be reduced with changes to be made in the diet, one of the lifestyle factors.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccessen_US
dc.subjectMeme kanserien_US
dc.subjectBeslenme alışkanlıklarıen_US
dc.subjectBeden kütle indeksien_US
dc.titleMeme kanseri oluşumunda obezitenin ve beslenmeye bağlı risk faktörlerinin belirlenmesien_US
dc.typedoctoralThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster