Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÖcal, Serkan
dc.contributor.authorAtbaş, Cansu
dc.date.accessioned2018-01-05T13:31:49Z
dc.date.available2018-01-05T13:31:49Z
dc.date.issued2018
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2800
dc.description.abstractKolorektal kanserler tüm dünyada en sık görülen kanserler arasında yer almaktadır. Bu kanserler genellikle polip zemininde gelişmektedir. Kolonoskopide saptanan poliplerin büyük kısmını diminutif polipler oluşturmaktadır. Bu diminutif poliplerin biyopsi forseps yöntemi ile çıkarılmasıyla histopalatolojik tanıları arasındaki ilişki ile ilgili yetersiz düzeyde olan bilimsel çalışmalara yenilerinin eklenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada, kolonoskopide saptanan diminutif poliplerden soğuk biyopsi forseps yöntemiyle alınan örneklerin boyut ve sayısı ile patoloji sonuçları arasındaki ilişkinin saptanması amaçlanmıştır. Tanımlayıcı tipteki bu çalışmaya 18 yaş ve üstü diminutif polip saptanan, soğuk biyopsi forseps yöntemiyle polipektomi yapılan, 1554 hasta dahil edilmiş ve bu hastalara ait 4001 diminutif polip incelenmiştir. Her bir polipin histolojisi, yeri ve büyüklüğü analiz edilmiştir. Polipler neoplastik veya neoplastik olmayan şeklinde gruplanmıştır. İstatistiksel analiz aşamasında Pearson Ki-Kare Testi ve Kruskal Wallis Testi kullanılmıştır. İncelenen hastaların %51,8‘i kadın olup yaş ortalaması 59,8±12,3 yıldır (min-maks: 21-95). Hastaların %17,5‘inin ailesinde kolon kanseri ya da polip, %16,0‘ında ek hastalık olarak diyabetes mellitus mevcutken, %29,2‘si sigara, %21,1‘i ise steroid olmayan antienflamatuvar ilaç kullanmaktadır. Başvuru semptomlarına bakılacak olursa; %25,6 ile ilk sırada ağrı yer alırken bunu %20,0 ile şişkinlik ve %18,0 ile kabızlık izlemektedir. Çalışma kapsamında incelenen tüm poliplerin %24,2‘sinin kolonoskopideki yerinin inen kolon ve splenik flexura, polip sayı ortalamasının 5,7±6,7 (min-maks: 1-43), %59,8‘inin örnek boyutunun 0-3 mm arasında ve alınan örnek sayı ortalamasının 1,5±0,8 (min-maks: 1-5) olduğu ayrıca %55,8‘inin hiperplastik, %38‘inin ise tübüler olduğu saptanmıştır. Polip sayısı arttıkça serrated tanılı polip sıklığının anlamlı olarak arttığı saptanmıştır (p<0,001). Buna ek olarak; tübülovillöz poliplerin sayısı diğer polip türlerinden anlamlı olarak düşüktür (p<0,001). Alınan toplam örnek boyutu arttıkça tübüler, tübülovillöz ve serrated tanılı poliplerin sıklığının anlamlı olarak arttığı saptanmıştır (p<0,001). Büyük poliplere kıyasla diminutif poliplerin maligniteye dönüşme riski daha düşük olmakla birlikte tamamıyla yok denilemez. Tüm kolorektal polipler etrafında normal dokuyu da içerecek şekilde tek parça halinde çıkarılmalıdır.Bu doğru tanının konulması için önemlidir. Bu çalışma sonucunda, soğuk biyopsi forsepsi ile polipektomi yapıldığında normal dokuyu içerecek şekilde, daha büyük boyut ve daha çok sayıda örnek almanın tanı koymakta önemli bir faktör olduğu sonucuna varılmıştır. Colorectal cancers are among the most common malignancy. These cancers usually develop on polyps. Most of the polyps detected by colonoscopy are diminutive ones. The scientific studies concerning the relationship blog are inadequate the removal of these diminutive polyps by cold biopsy forceps and histopathologic diagnoses. The aim of this study is to determine the relationship between the size and the number of specimens taken with the cold biopsy forceps method from diminutive polyps detected by colonoscopy and pathological results. In this descriptive study, 1554 patients who underwent diminutive polypectomy by means of the cold biopsy forceps method were included. Patients 18 years of age or older were included and a total of 4001 diminutive polyps were examined. The histology, location and size of each polyp was analyzed. The polyps were grouped as neoplastic or non-neoplastic. Pearson Chi-square and Kruskal Wallis tests were used in the statistical analysis. 51.8% of the patients were female and mean age was 59.8 ± 12.3 years (min-max: 21-95y) . While 17.5% of the patients had a family history of colon cancer or polyp, 16.0% of them had diabetes mellitus as a comorbid disease. 29.2% of the patients had a smoking history and 21.1% of them had used non-steroidal anti inflammatory drugs. 25.6%, patients complained of pain, 20.0% of abdominal swelling and 18.0% constipation at initialy evolition. In the study, 24.2% of all polyps examined were found to be in the descending colon and splenic flexura and the average polyp number was 5.7 ± 6.7 (min-max:1-43), 59.8% of the samples were between 0-3 mm in size and the average sample number was 1.5 ± 0.8 (min-max:1-5), also 55.8% of polyps were hyperplastic and 38% were tubular in nature. As the number of polyps increased, the frequency of serrated polyp diagnosis increased significantly (p <0.001). In addition; the number of tubulovillous polyps was significantly lower than other polyps types (p <0.001). İncresin of total sample size increased, the frequency of tubular, tubulovillous and serrated polyps was increased significantly (p <0.001). Compared to larger polyps, the diminutive polyps have a lower risk of malignancy, yet not risk free. As a result of this study, it is recommended to get larger tissue samples of polyps with the normal surroundingtissuein order to make a more accurate diagnosis.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/embargoedAccessen_US
dc.subjectDiminutif polipen_US
dc.subjectSoğuk biyopsi forsepsien_US
dc.titleKolorektal diminutif poliplerden soğuk biyopsi forseps yöntemiyle alınan örneğin boyut ve sayısının patoloji sonuçları ile ilişkisien_US
dc.typespecialistThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster