Belirsizliğe tahammülsüzlük, dürtüsellik, ruminasyon ve genel erteleme eğiliminin psikolojik belirtiler ile ilişkisi
Özet
Kişilerin kaygı, depresyon, benlik algısı gibi psikolojik belirtiler olarak genellenebilecek
durumları birçok değişken tarafından şekillenmektedir. Mevcut çalışma belirsizliğin,
psikolojik belirtiler üzerindeki etkisini çeşitli değişkenler yardımıyla açıklamaktadır.
Belirsizlik durumlarının kişiler tarafından tehlikeli, stres verici ve kaçınılması gereken
durumlar olarak değerlendirildiği bilinmektedir. Bu nedenle belirsizliğe tahammülsüzlük
düzeyinin psikolojik belirti düzeyi üzerinde bir etkisi olmaktadır. Mevcut çalışmada
alanyazından edinilen bilgiler doğrultusunda belirsizliğe tahammülsüzlüğün psikolojik
belirtiler üzerindeki etkisi; ruminasyonların geviş getirircesine düşünme, derinlemesine
düşünme alt boyutlarının ve genel erteleme eğiliminin aracılığında ve dürtüselliğin
sıkışıklık alt boyutunun düzenleyici etkisinde bir model ile incelenmiştir. Çalışma tüm bu
değişkenlerin bir model oluşturarak incelemesi yönüyle daha önce yapılan çalışmalardan
farklılaşmaktadır. Bu kapsamda 18-30 yaş aralığında 225 kadın, 74 erkek olmak üzere
Ankarada öğrenimine devam etmekte olan lisans ve yüksek lisans öğrencilerine,
Belirsizliğe Tahammülsüzlük Ölçeği, Ruminatif Tepkiler Ölçeği, UPPS Dürtüsel Davranış
Ölçeği, Genel Erteleme Eğilimi Ölçeği ve Kısa Semptom Envanteri uygulanmıştır. Yapılan
model testinin bulgularına göre dürtüselliğin sıkışıklık boyutunun orta ve yüksek düzey
etkisinde; belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyindeki artış geviş getirircesine düşünme ve
genel erteleme eğilimi aracılığıyla psikolojik belirtiler düzeyindeki artışı yordamaktadır.
Benzer olarak sıkışıklık boyutunun orta ve yüksek düzeyinin düzenleyici etkisinde
belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyindeki artış yalnızca geviş getirircesine düşünme
aracılığıyla da psikolojik belirti düzeyindeki artışı yordamaktadır. Belirsizliğe
tahammülsüzlük düzeyindeki artış aynı zamanda derinlemesine düşünme aracılığıyla
psikolojik belirti düzeyindeki artışı yordamaktadır ancak sıkışıklık düzeyi bu ilişkide belirli
bir farklılık yaratmamaktadır. Elde edilen bulgular alanyazın bilgileri ışığında tartışılmıştır.