Erken dönem uyum bozucu şemalar ile aldatma eğilimi arasındaki ilişkide ilişki doyumunun ve ilişki bağlanımının rolü: Aracı ve durumsal aracı model önerileri
Özet
Bu çalışmanın amaçları (1) erken dönem uyum bozucu şema alanları, ilişki doyumu, ilişki
bağlanımı ve aldatma eğilimi arasındaki ilişkileri incelemek; (2) erken dönem uyum bozucu
şema alanları ile aldatma eğilimi arasındaki ilişkide ilişki doyumunun aracı rolünü
incelemek; (3) erken dönem uyum bozucu şema alanlarının ilişki doyumu üzerinden aldatma
eğilimi ile dolaylı ilişkisinde ilişki bağlanımının düzenleyici rolünü incelemektir.
Araştırmanın örneklemini en az altı aydır devam etmekte olan romantik bir ilişki içerisinde
bulunan 20-60 yaş aralığındaki 295 birey oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri; Kişisel
Bilgi Formu, Young Şema Ölçeği Kısa Form-3, İlişki Doyumu Ölçeği, İlişki İstikrarı Ölçeği
ve Aldatma Eğilimi Ölçeği aracılığıyla toplanmıştır. Yürütülen istatistiksel analizler (1)
araştırmanın değişkenleri arasında anlamlı ilişkiler olduğunu; (2) ilişki doyumunun erken
dönem uyum bozucu şema alanlarından kopukluk, zedelenmiş otonomi, zedelenmiş sınırlar
ve diğerleri yönelimlilik ile aldatma eğilimi arasındaki ilişkiye anlamlı olarak aracılık
ettiğini; (3) erken dönem uyum bozucu şema alanlarından kopukluk ve zedelenmiş
otonominin ilişki doyumu üzerinden aldatma eğilimi ile dolaylı ilişkisinin ilişki bağlanımı
tarafından düzenlendiğini ortaya koymuştur. İlişki doyumunun aracı rolü daha yakından
incelendiğinde, yüksek standartlar şema alanı hariç diğer dört şema alanının (kopukluk,
zedelenmiş otonomi, zedelenmiş sınırlar ve diğerleri yönelimlilik) ilişki doyumunu
düşürerek aldatma eğilimini arttırdığı görülmektedir. Durumsal aracılık etkisi daha detaylı
incelendiğinde ise ilişki bağlanımının düşük olduğu koşulda kopukluk ve zedelenmiş
otonomi şema alanlarının ilişki doyumu aracılığıyla aldatma eğilimi üzerindeki dolaylı etkisi
daha da yükselmektedir. Bulgular ilgili alanyazın ışığında tartışılmış, araştırmanın alanyazın
ve klinik uygulama için önemi vurgulanmış ve son olarak araştırmadaki kısıtlılıklar
incelenerek gelecek araştırmalar için önerilerde bulunulmuştur.
The aims of the current study are to examine (1) the relations among early maladaptive
schemas, relationship satisfaction, relationship commitment and infidelity proneness; (2) the
mediating role of relationship satisfaction in the relationship between schema domains and
infidelity proneness; (3) the moderating role of relationship commitment in the indirect
relationship between schema domains and infidelity proneness through satisfaction. The
sample of the study consists of 295 individuals between the ages of 20-60 in an ongoing
romantic relationship for at least six months. The data was collected through Demographic
Form, Young Schema Questionnaire, Relationship Assessment Scale, Relationship Stability
Scale and Infidelity Proneness Scale. The results of the statistical analysis revealed (1)
significant correlations among the variables of the study; (2) satisfaction significantly
mediates the relationship between the schema domains of disconnection, impaired
autonomy, impaired limits and other-directedness and infidelity proneness; (3) commitment
significantly moderates the indirect relationship of disconnection and impaired autonomy
schema domains with infidelity proneness through satisfaction. When the mediating role of
relationship satisfaction is examined more closely, it is seen that all schema domains with
the exception of unrelenting standards (disconnection, impaired autonomy, impaired limits
and other directedness) increase infidelity proneness by decreasing the satisfaction. When
the moderated mediation effect is examined in more detail, the indirect effect of
disconnection schema domain and impaired autonomy schema domain on infidelity
proneness through satisfaction is increased under the condition of low commitment. The
findings were discussed in the light of the relevant literature; the importance of the research
for literature and clinical practice was emphasized, and finally suggestions were made for
future research by examining the limitations of the current research.