İflâs Masasından Çıkarılabilecek Mal ve Haklar
Özet
Mahiyeti itibariyle külli bir icra yolu olan iflâs yoluyla takibin temel özelliklerinden birisi de alacaklıların (alacakları oranında) eşit bir şekilde, sadece borçlunun mal varlığından tatmin edilmeleridir. Nitekim iflâsın açılmasıyla, borçlunun (müflisin) haczedilebilen bütün mal ve haklarının oluşturduğu topluluk olan iflâs masasına, yalnız borçluya (müflise) ait olan (ve iflâsın kapanmasına kadar borçlunun mal varlığına girecek olan) mal ve hakların dahil olacağı yönündeki kural da bu amaçla kabul edilmiştir (İİK m. 184, I). İcra hukukunda bu mülâhazalarla kabul edilen istihkak davalarının (İİK m. 96 vd.) iflâs hukukundaki uzantısı iflâstaki istihkak davalarıdır (İİK m. 228). İflas açıldığı anda müflisin elinde olmakla beraber üzerinde üçüncü kişiler tarafından mülkiyet iddia edilen mallar, iflâsta istihkak davasının konusunu oluşturur. Üçüncü kişilerin iddia ettikleri mülkiyet dışındaki ayni haklar ise sıra cetveline itiraz yoluyla çözüme kavuşturulur (İİK m. 235). Ancak İcra ve İflâs Kanunu, 188 ile 190. maddeleri arasında bazı özel masadan çıkarma halleri düzenlemiştir . Bu haller, daha sonra görüleceği gibi genellikle ticari hayattaki güven ve istikrarın, iyi niyetli üçüncü kişilerin ve kamu düzeninin korunması amaçlarıyla benimsenmiştir. Buna göre, iflâs açıldığı anda müflisin mal varlığında bulunmakla beraber aslında üçüncü kişilere ait olan ve bu nedenle iflâs masasına girmemesi gereken mallar üzerinde, üçüncü kişilerin sahip olduğu malların iadesini talep hakkına masadan çıkarma hakkı denir. Masadan çıkarma hakkının konusu olan mallar (akit veya haksız fiil gibi) herhangi bir nedenle müflisin hukuki ya da fiili tasarrufuna girmiş olabilir ancak müflis bu malların maliki değildir. Bu nedenle söz konusu mal ve haklar belli koşullarla masadan çıkarılabilir. İflâs idaresi masadan çıkarma hakkına riayet etmezse, iflâs masasına karşı istihkak davası açılmalıdır.