Nuclear wıll of north korea: An Exceptıonal case of deterrence strategy
Özet
As being state who gained the most attention from all over the world, North Korea has been one of the unique countries which international system has ever seen. With her sole and unparalleled Juche regime which emphasizes on government’s self-reliance policy and unpredictable leaders, North Korea has not ceased her dedication to develop nuclear weapons. Since her establishment in 1950 with Korea War and also with 38th Parallel, Democratic People’s Republic of Korea have been trying to enhance her military, economy, industry and also mass weapons of destruction programme. With Union of Soviet Socialist Republics assistance, North Korea was able to start her Nuclear Weapon programme by saying that it was for peaceful uses in 1980. However, her abrupt development and receiving aid from the Soviet Union disturbed USA and European countries. Therefore, North Korea signed Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Weapons in 1993 but she said that she withdrew from the agreement which led first North Korea Nuclear crisis to break out. Although USSR(Union of Soviet Socialist Republics) was collapsed in 1991, North Korea has not left her devotion to nuclear weapons. With her new leader, Kim Jong Un who took power from his father’s abrupt death in 2011, have been aggressive for developing and testing mass weapons of destruction. Since 2009, North Korea made her first missile test in 2012 which was done successfully. Thus, North Korea has become a serious threat which could cause a major effect with her missiles in the international area. North Korea’s possession of nuclear weapons gives concern to her neighbours and also USA who she designated as her archenemy. With President Donald Trump’s inauguration and his words of “ bring Fire and Fury” to Northern part of Korean peninsula, made two state’s relationship to be conflicted. However, relations of USA and North Korea have been strained ever since. DPRK(Democratic People’s Republic of Korea) knows that USSR possessed mass weapons of destruction and used them as deterrent strategy. And she challenged the USA with those weapons. Thus, North Korea, with her nuclear power, she is able to maintain her unique Juche regime as well as her politics both inside and outside without any state especially USA to interfere.
Therefore, by using nuclear weapons programme as a deterrence strategy, North Korea have been advancing in her programme and continuing to challenge USA and other states with her mass weapons of destruction. Under the question of why North Korea is willing to develop and possess nuclear weapons and in order to answer and defend thesis question, case study approach is used which approaches a problem with different angles. As the thesis qualitative one, two results were reached. The first result for North Korea’s and the second result for other state’s. For the first result, it is indicated that North Korea is aware of her unique and unparalleled regime and therefore, in order to avoid USA and also other states to interfere her politics and destroy her regime, she uses nuclear weapons a deterrence tool. Accordingly, North Korea needs mass weapons of destruction in order to support her regime, economy and future of her country. For the second result, all of the states have their reasons for North Korea in terms of mass weapons of destruction. However, they all compromise on one thing: They do not want North Korea to be threat to whole world. In addition, they are against proliferation of nuclear weapons. Because in the past, Second World War set an example of a nuclear war which could only bring chaos, millions of casualties. Therefore, states are against North Korea’s ambition to develop mass weapons of destruction. Although they are trying to stop her with sanctions by the United Nations, North Korea does not seem to give up her nuclear weapons yet.
Dünyanın en fazla ilgi gören devletlerin biri olan Kuzey Kore, uluslararası sistemin tanık olduğu eşsiz ülkelerden biri olmuştur. Benzersiz Juche rejimi ve eşsiz liderleri ile, Kuzey Kore nükleer silah geliştirme konusundaki kararlılığını hala devam ettirmektedir. 1950'de Kore Savaşı ve 38. Paralel ile kuruluşundan bu yana, Kuzey Kore askeri alandaki kitle imha silahlarını geliştirmeye çalışmaktadır. SSCB’nin yardımı ile Kuzey Kore, Nükleer silah programını 1980'de barışçıl kullanımlar için olduğunu söyleyerek başlatabilmiş ancak, almış olduğu söz konusu yardım ABD ve Avrupa ülkelerini rahatsız etmiştir. Bu nedenle Kuzey Kore 1993 yılında Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması'nı imzalamaya zorlanmış, daha sonra anlaşmadan çekildiğini söylemiştir. Her ne kadar 1991'de SSCB çökmüş olsa da, Kuzey Kore nükleer silahlara olan bağlılığını bırakmamıştır.
2011'de babasının ani ölümü yüzünden liderliği devralan yeni lider, Kim Jong Un, kitle imha silahlarını geliştirmek ve test etmek konusunda babasından ve büyükbabasından daha saldırgan bir politika takip etmiştir. Kuzey Kore, 2009 füze testlerinden bu yana, 2012’de füze denemesini başarıyla tamamlamıştır. Böylece, Kuzey Kore , uluslararası sistemin önünde, nükleer füzeleri ile devletler için büyük tehdit haline gelmiştir. Kuzey Kore’nin baş düşmanlarından biri olarak saydığı ABD de, Kuzey Kore’nin nükleer güce sahip olmamasını isteyen ülkelerdendir. Donald Trump’ın ABD başkan olmasıyla ve Kore yarımadasının Kuzey kısmına “ateş ve öfke sözleriyle, iki devletin ilişkileri daha da kötüleşmiştir.
Ancak, her iki ülkenin ilişkileri gerginleşse de , Kuzey Kore, kitlesel imha silahlarını ABD ve müttefiklerine caydırıcı bir etken olarak kullanmaya devam etmektedir. Kuzey Kore, zamanında SSCB'nin nükleer silahlara sahip olduğunu ve bu füzelerle ABD'ye meydan okuduğunu ve hatta bunları bir caydırıcı etki olarak kullandığını bilmektedir. Nükleer silah programını caydırıcı bir strateji olarak kullanan Kuzey Kore, kitlesel imha silahlarını geliştirmeye ve ABD ve diğer devletlere de kafa tutmaya devam etmektedir.
Kuzey Kore, nükleer füzelerinin verdiği caydırıcılık avantajı ile diğer ülkeleri özellikle ABD’yi kendi iç ve dış politikasından uzak tutabilmeyi başarmıştır. Kuzey Kore neden Nükleer silahlanmayı geliştirmek ve sahip olmak istiyor soru altında, Vaka çalışması yaklaşımını kullanarak sorumu cevaplamaya çalıştım. Vaka çalışması yaklaşımı, bir problemi farklı açılardan inceler ve bu tez de nitel bir tez olduğu için bu tekniğin uygun olduğu düşünülmüştür. Tezde iki sonuca ulaşılmıştır: İlk sonuç Kuzey Kore için, ikinci sonuç ise diğer devletler içindir. İlk sonuçta, Kuzey Kore’nin, eşsiz ve rakipsiz rejimin farkında olduğu ve herhangi bir müdahaleyi, özellikle ABD ve diğer devleti engelleyebilmek için nükleer silahlarını caydırıcılık aracı olarak kullandığı noktasına ulaşılmıştır. Bu yüzden de Kuzey Kore’nin, rejimi, ekonomisi ve geleceği için nükleer güce ihtiyacı vardır. İkinci sonuç için ise, bütün devletlerin nükleer silahlanma hakkında Kuzey Kore karşı nedenleri olduğu belirtilebilir. Lakin, bütün devletlerin ortak bir görüşü var: Kuzey Kore dünyaya bir tehdit olmamalı ve nükleer gücü yayılmamalı. Çünkü İkinci Dünya Savaşı, nükleer savaşın sadece kaos, milyonlarca ölüm getirmesine örnek teşkil etmiştir. Bu yüzden, devletler Kuzey Kore’nin kitlesel imha silahlarını geliştirme ve sahip olma hırsına karşı çıkmaktadırlar. Birleşmiş Milletler tarafından uygulanan yaptırımlarla Kuzey Kore durdurulmaya çalışılmaktadır, ama Kuzey Kore, nükleer silahlanmayı bırakacak gibi de gözükmemektedir.