Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesinde kalıtsal metabolik hastalık tanısı ile karaciğer nakli uygulanan hastaların kısa ve uzun dönem sonuçlarının değerlendirilmesi
Özet
Kalıtsal metabolik hastalıklar (KMH) özellikle çocukluk çağında ciddi morbidite ve mortalite nedeni olabilen genetik geçişli hastalık grubudur. Karaciğer nakli bu hastalıkların bir kısmının tedavisinde kesin tedavi edici, bir kısmında kısmen tedavi edicidir. Günümüzde karaciğer naklinin bu hastalıkların tedavisinde kullanılması giderek artmıştır ve pediatrik karaciğer nakillerinin ikinci en sık nedeni haline gelmiştir.
2004-2021 yılları arasında Başkent Üniversitesi, Ankara Hastanesi’nde karaciğer nakli olan pediatrik hastalar içinden KMH tanısı olan 40 hasta çalışmaya dahil edildi. Bu hastaların dosya bilgileri retrospektif olarak kaydedildi: Tanı, cinsiyet, tanı yaşı, nakil yaşı, nakil sonrası izlem süresi, güncel yaşı, sağkalım, anne ve baba arasındaki akrabalık durumu, nakil endikasyonu, donör bilgisi, nakil yöntemi, eksplant karaciğer patolojisi, AR (akut hücresel rejeksiyon) varlığı ve varsa epizod sayısı, nakil öncesi ve sonrası gelişim ve zeka testleri, hastaların son izlemlerindeki akademik düzeyi, büyümeyi değerlendirmek için boy verisi, nakil sonrası komplikasyonları, hastaların nakil öncesi ve sonrası primer hastalığına özgü klinik, biyokimyasal ve radyolojik bulguları, tedavi yöntemleri ve izlem süresi. Kesin tanısı genetik analiz ile doğrulanmamış 8 hastanın ise venöz kan örneğinden genetik analiz yapıldı.
İki hastaya re-transplantasyon yapılması ile birlikte 40 hastaya toplam 42 karaciğer nakli gerçekleştirildi. Hastaların tanıları glikojen depo hastalıkları (GDH) (n=7), tirozinemi tip 1 (n=10), homozigot ailesel hiperkolesterolemi (AH) (n=4), primer hiperoksalüri (PH) (n=5), üre döngüsü bozuklukları (n=6), propiyonik asidemi (n=2), metilmalonik asidemi (n=1), deoksiguanozin kinaz eksikliği (n=2), Niemann-Pick Hastalığı tip B (n=1), alkaptonüri ve nedeni bilinmeyen neonatal kolestaz (n=1), safra asit sentez bozukluğu (n=1) idi. Hastaların nakil yaşı ortalaması 78,7±9,7 ay (5-218), nakil sonrası izlem süresi 83,5 ± 10,6 ay (0-211), yaşayan hastaların güncel yaş ortalaması 178,5 ± 19,1 ay (20-375) bulundu. 11 hastanın [GDH (n=4), tirozinemi tip 1 (n=4), AH (n=2), PH (n=1)] erişkin yaşa ulaştığı görüldü. 40 hastanın 11’i (%27) kaybedildi. Kaybedilen hastaların nakil sonrası ortalama izlem süresi 35 aydı (0-189). Hastaların 1 yıllık sağkalım oranı %79,8, 5 yıllık ve 10 yıllık sağkalım oranı % 76,9 bulundu. Hastaların 29’unda (%72,5) anne-baba arasında akrabalık öyküsü vardı.
KMH’lerde erken tanı ve karaciğer nakli, hastaların sağkalım oranını artırmaktadır, ayrıca normal diyete geçilmesi ile yaşam kalitesinde ve büyüme-gelişmede iyileşme sağlamaktadır.
Inborn errors of metabolism (IEM) are a group of inherited diseases that can cause significant morbidity and mortality in childhood. Liver transplantation (LT) is curative treatment in some of these diseases and relatively curative in some of them. Nowadays, LT at IEM has increased and IEM has become the second most common reason for pediatric LT.
Between the years of 2004-2021, 40 liver transplanted pediatric patients with IEM at Başkent University, Ankara Hospital were included in the study. The following data were respectively recorded from the hospital charts: diagnosis, gender, age of diagnosis, age of LT, follow-up period, current age, survival, consanguinity status between parents, indication for LT, donör data, LT method, explant liver pathology, presence and number of acute cellular rejection, pre- and post-transplant development and intelligence tests, academic levels at last visit, body height, post-transplantation complications, clinical, biochemical and radiological findings of the IEM before and after LT, treatment methods and duration of follow-up. Genetic mutation analysis in 8 patients whose definitive diagnosis was not confirmed by genetic analysis was performed from venous blood samples.
A total of 42 LT were included in 40 patients with 2 re-transplantation. Glycogen storage diseases (GSD) (n=7), tyrosinemia type 1 (n=10), homozygous familial hypercholesterolemia (FH) (n=4), primary hyperoxaluria (PH) (n=5), urea cycle disorders (UCD) (n=6), propionik acidemia (n=2), methylmalonic acidemia (n=1), deoxyguanosine kinase deficiency (n=2), Niemann-Pick Disease type B (n=1), alkaptonuria with unknown neonatal cholestasis (n=1), bile acid synthesis disorder (n=1) were the diagnosis of patients. The mean age at LT was 78,7±9,7 months (5-218), the post-transplant follow-up period was 83,5±10,6 months (0-211), and mean current age for surviving patients was 178,5±19,1 months (20-375). Eleven patients [GSD (n=4), tyrosinemia type 1 (n=4), FH (n=2), PH (n=1)] reached adult age. Eleven patients died. The mean follow-up period of the deceased patients after LT was 35 months (0-189). Survival rates at 1, 5 and 10 year were 79,8 %, 76,9 %, 76,9 % respectively. The consanguinity was seen in 29 (72.5%) of the patients.
In IEM, early diagnosis and liver transplantation increase survival rate, moreover improvement in growth development, quality of life with normal diet.