Konuşma gecikmesi olan ve olmayan çocuğa sahip annelerin anksiyete ve çocuk yetiştirme özelliklerinin karşılaştırılması
Abstract
Çocuklarda konuşma gecikmesine neden olabilecek birçok faktör bulunmaktadır. Bu
konuda gerek ulusal ve gerekse uluslararası literatürde bilgi oldukça sınırlıdır. Bu
çalışmada, konuşma gecikmesi olan çocukların anneleri ile sağlam çocukların
annelerinin çocuk yetiştirme tutumları ve anksiyete düzeyleri açısından
karşılaştırılması ve çocuklardaki konuşma gecikmesi nedenlerini sosyodemografik
özellikler açısından incelenerek, sağlam çocukların anneleri ile kontrollü bir
karşılaştırma yapmak amaçlanmıştır.
Çalışmamızda hasta ve kontrol grubu olmak üzere 2 grup bulunmaktadır. Hasta
grubuna yaşları 3-6 yaş arasında konuşma gecikmesi olan çocuğa sahip 105 anne,
kontrol grubuna ise 3-6 yaş arasında normal konuşma ve dil gelişimine sahip çocuğu
olan 105 anne dahil edilmiştir. Hasta ve kontrol grubundan, konuşma gecikmesi olan
çocukların anneleri tarafından doldurulacak sosyodemografik özellikleri içeren
soruların bulunduğu bir Bilgi Formu Anketi, Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme
Tutumu Ölçeği (PARI) ve Beck Anksiyete Ölçeği formunu doldurmaları istenmiştir.
Hasta grubunda çocuklardan ve annelerinde elde edilen veriler ile kontrol grubundaki
çocuk ve annelerinden elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır.
Çalışmamızda, gruplar arasındaki cinsiyet farklılığı istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur (p= 0.001). Literatürle uyumlu olarak konuşma gecikmesinin
erkeklerde kızlara göre daha fazla görüldüğünü tespit edilmiştir.
Çocukların doğum sıralaması bakımından karşılaştırıldığında istatistiki olarak
anlamlı bir farklılık bulunmuştur (p= 0.000). Konuşma gecikmesi olan çocukların
özellikle ilk iki çocuk olduğu literatürle uyumlu olarak görülmüştür.
Annelerin eğitim durumları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur
(p= 0.008). Çalışmamızda konuşma gecikmesine sahip annelerin eğitim düzeyinin
daha yüksek seviyede olduğunu tespit edilmiştir.
Ailelerin aylık gelir düzeyleri arasındaki istatistiki olarak anlamlı bir farklılık
bulunmuştur (p= 0.000). Konuşma gecikmesi olan çocuğa sahip ailelerin gelir
düzeyinin daha yüksek olduğu gözlenmiştir.
“Aile Hayatı ve Çocuk Yetiştirme Tutumu” ölçeğinin alt boyutlarına verdikleri
cevaplar bakımından istatistiksel olarak karşılaştırıldığında; Aşırı Koruyucu Annelik
boyutuna verilen cevaplar bakımından konuşma gecikmesi olan çocuğa sahip
annelerin ortalaması, normal konuşma gelişimine sahip çocuğu olan annelerin
ortalamasından daha yüksek olduğu ve bu farklılığın istatistiki olarak anlamlı
olduğu bulunmuştur (p< 0.01). Konuşma gecikmesi olan çocuğa sahip annelerin
daha koruyucu annelik tutumuna sahip olduğunu fakat Demokratik Tutum ve Eşitlik
Tanıma, Ev Kadınlığını Reddetme, Karı-Koca Geçimsizliği, Baskı ve Disiplin
boyutuna verilen cevaplar bakımından farklılığın istatistiksel olarak anlamlı
olmadığı bulunmuştur.
Beck Ansiyete Ölçeği”ne verdikleri cevaplar bakımından istatistiksel olarak
karşılaştırıldığında; iki grup arasında anlamlı fark gözlenmiştir (p< 0.01). Konuşma
gecikmesi çocuğu olan annelerin daha fazla anksiyete şiddeti seviyesine sahip
olduğu tespit edilmiştir.
Sonuç olarak; çocuğun yaşadığı ailenin sosyal yapısı ve annenin çocuğa sergilediği
tutum ve davranışlar ile annenin anksiyete düzeyi çocuğun gelişimi için önemli bir
etkiye sahiptir. Bu yüzden etiyolojisinde birçok faktörün rol oynadığı konuşma
gecikmesiyle ilgili daha fazla sayıda ve bizim ülkemizin aile ve toplum yapımızla
ilişkisini araştıracak biçimde çalışma yapılması gerektiği düşünülmektedir.
There are many factors that can cause speech delay in children. The literature
published in both national and international journals on this topic is very limited.
The aim of this study was to carry out a controlled comparison of the child-rearing
attitudes and anxiety levels of mothers of children with normal speech development
and those with delayed speech development as well as investigating the sociodemographic
characteristics of these two groups.
There are two groups included in our study: control and patient group. The patient
group includes 105 mothers of children between the ages of 3 and 6 who have speech
delay, while the control group includes 105 mothers of children between the ages of
3 and 6 with normal speech and language development. Mothers from both the
patient and control groups were requested to fill out several surveys including an
Information Survey with questions regarding socio-demographic characteristics,
Parental Attitudes Research Instrument (PARI) and Beck Anxiety Scale. A
statistical comparison was carried out with the data obtained from the children and
mothers of the patient group and control group.
In our study, there was a statistically significant difference between the groups in
terms of sex (p= 0.001). This is consistent with the literature in that speech delay is
seen more frequently in boys than in girls.
In terms of birth order, there was also a stastistically significant difference found
(p= 0.000). As seen in the literature, speech delay was seen more often in the first
and second born children.
There was a statistically significant difference found based on the education status
of mothers (p= 0.008). In our study, it was found that the mothers of children with
speech delay had higher education levels.
A statistically significant difference was also found in terms of monthly income (p=
0.000). Speech delay in children was seen in families with higher monthly incomes.
Data analyzed from the Overprotective Mothering sub-dimension responses in the
Parental Attitude Research Instrument showed that the average scores for mothers of children with speech delay were higher than those of mothers of childen with
normal speech developent and this difference was found to be statistically
significant (p< 0.01). Mothers of children with speech delay had more protective
mothering attitudes but in terms of responses to the sub-dimensions of Democratic
Attitudes and Equality, Rejecting Homemaker Role, Marital Conflict-Discord, and
Strict Discipline there was no statistically significant difference between the two
gropus.
There was a statistically significant difference between the two groups in terms of
data from reponses in the Beck Anxiety Scale (p< 0.01). It was determined that
mothers of children with speech delay had a higher degree of anxiety.
In conclusion, the family structure that surrounds a child and the mother’s overall
attitudes and behaivor and the mother’s anxiety level have an important effect on a
child’s development. Therefore, it is thought that there is a need for research
regarding the relationship between family and societal structure in Turkey and their
role in the etiology of speech delay.