Psöriazis hastalarında orta ve iç kulak fonksiyonlarının değerlendirilmesi
Abstract
Psöriazis keratinositlerin T hücre aracılı hiperproliferasyonu ile karakterize,
kronik, enflamatuar bir hastalıktır. Çalışmamızın amacı; psöriazis hastalarında orta
kulak, iç kulak ve efferent işitme sistemini, multifrekans timpanometri, geçici
uyarılmış otoakustik emisyon (TEOAE) ve medial olivokoklear refleks testi ile
detaylı olarak incelemektir.
Çalışmaya 35 psöriazis hastası ve 40 sağlıklı kişi olmak üzere toplam 75 kişi
dahil edildi. Katılımcıların immitansmetrik ölçümleri yapıldıktan sonra saf ses
odyometri ile işitme eşikleri ölçülmüştür. Daha sonra her iki grubun uyarılmış
otoakustik emisyon testiyle değerlendirmesi: kontralateral akustik stimülasyon
(KAS) verilmeden önce ve 70 dB dar band KAS verilirken olacak şekilde iki aşamalı
olarak ölçülmüştür.
Psöriazis hastalarının yaş ortalaması 42,31±14,4, kontrol grubunun yaş
ortalaması 41,48±12,8 olup fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (p=0,790).
125 Hz-16000 Hz frekansları arasında psöriazis ve kontrol grubu saf ses işitme
eşikleri karşılaştırıldığında, sol kulakta 16000 Hz dışında bütün frekanslarda
psöriazis hastalarının saf ses işitme eşikleri daha yüksek olarak bulundu. Bu fark, sağ
kulakta 6000, 8000, 10000, 12000, 14000, 16000 Hz dışında, sol kulakta 6000, 8000,
10000, 14000, 16000 Hz dışında tüm frekanslarda istatistiksel olarak anlamlıdır
(p<0,05). Bireylerin tamamında timpanogram sonuçları normal sınırlarda bulundu.
Multifrekans timpanometri testinde ise rezonans frekansları değerlerinde hasta ve
kontrol grubunun sağ kulak değerleri sırasıyla 742,86± 109,90; 837,50 ± 111,94, sol
kulak değerleri sırasıyla 745,71± 143,67; 852,50 ± 133,94 bulundu. Fark istatistiksel
açıdan anlamlıdır (p<0,05). Otoakustik emisyon testiyle yapılan değerlendirmede, iki grup TEOAE sonuçları karşılaştırıldığında psöriazisli hastalardan alınan emisyon
yanıtlarında kontrol grubuna göre 1000 Hz, 2000 Hz ve 2800 Hz frekanslarında
istatistiksel olarak anlamlı düşüş saptandı (p<0,05).Kontralateral supresyon
seviyelerini değerlendirmek amacıyla, kontralateral akustik uyaran (KAS)
verilmeden ve KAS verilirken yapılan TEOAE ölçümleri karşılaştırıldığında; hasta
ve kontrol grubunda tüm frekanslarda emisyon değerlerinde istatistiksel olarak
anlamlı düşüş saptandı (p<0,001). Her iki gruptaki kontralateral supresyon seviyeleri
(dB) karşılaştırıldığında ise fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0,05).
Sonuç olarak elde ettiğimiz bulgular, psöriazis hastalığında işitsel disfonksiyon
varlığını göstermektedir. Psöriazis tanısı konulduğunda hastaların odyolojik
değerlendirmesi de yapılmalı ve hastalar olası otolojik tutulum hakkında
bilgilendirilmelidir. Psöriazis hastalarında orta ve iç kulak fonksiyonlarının
etkilenimi ve bu olası etkilenimler ile ilişkili olabilecek hastalık özelliklerine yönelik
çalışmalara devam edilmelidir.
Psoriasis is a chronic inflammatory disease characterized by T-cell mediated
hyperproliferation of keratinocytes. The aim of our work was to examine middle ear,
inner ear and efferent auditory system in patients with psoriasis by using
multifrequency tympanometry, transient evoked otoacoustic emission (TEOAE) and
medial olivocochlear reflextest in detail.
A total of 75 subjects; 35 patients with psoriasis and 40 healthy subjects
participated in the study. Immitansmetric measurements of participants were
performed, and then their hearing levels were measured applying pure tone
audiometry. The evaluation of each group with otoacoustic emission test was
performed in two stages: before giving contralateral acoustic stimulation (CAS) and
during 70 dB narrow band CAS.
Mean age of patients with psoriasis was 42,31±14,4, mean age of control
group was 41,48±12,8 and the difference between groups was not statistically
significant (p=0,790). By comparison pure tone hearing levels between psoriasis and
control group at 125Hz-16000 Hz frequency, pure tone hearing levels of psoriasis
patients at all frequencies were higher except for 16000 Hz in left ear. These
differences were found statistically significant except for6000, 8000, 10000, 12000,
14000 and 16000 Hzin right ear, 6000, 8000, 10000, 14000 and 16000 Hz in left ear
(p<0,05). Tympanogram results in all of the subjects were within normal limits.The
value of the resonant frequency of the patient and control group were respectively for
right ear 742,86± 109,90; 837,50 ± 111,94, for left ear 745,71± 143,67; 852,50 ±
133,94 Hz. The difference was statistically significant (p<0,05). When compared two
groups‟ TEOAE results, emission results obtained from psoriasis patients were
statistically significantly lower than control group at 1000 Hz, 2000 Hz and 2800 Hz frequencies (p<0,05). When TEOAE measurement before and during contralateral
acoustic stimulation (CAS) were compared to evaluate the contralateral suppression
level, it was detected that there was decline in emission values at all frequencies in
study group and all frequencies in control group (p<0,001). There was no statistically
significant difference between contralateral suppression levels in both groups
(p>0,05).
As a result, our findings indicate the presence of auditory dysfunction in
psoriasis. When the psoriasis is diagnosed, the patients should be undergo audiologic
evaluation and informed about possible pathological involvement. Future studies
should continue about middle and inner ear condition in psoriasis patients and
potential interactions that may be associated with disease characteristics.