Başkanlık sisteminde başkanın statüsü ve yetkileri
Abstract
Sert kuvvetler ayrılığı ile kontrol ve denge mekanizmaları üzerinde temellenen
başkanlık sisteminde, sistemin niteliklerini belirleyen unsurlardan en önemlisi başkanın
statüsü ve yetkileridir. Başkanlık sisteminde başkan ve başkanın sahip olduğu yetkiler,
sistemin ilk ortaya çıktığı Amerika Birleşik Devletleri ile söz konusu sistemi ABD’den
örnekle kendilerine adapte etmeye çalışan Latin Amerika ülkeleri arasında farklılık
göstermektedir. Bu farklılığın temel sebebi, kuvvetler ayrılığı ile kontrol ve denge
mekanizmasının sağlam temeller üzerine oturtmuş olan ABD başkanlık sisteminde,
sistemsel tıkanıklıklar yalnızca ufak krizlerle atlatılabildiği halde, bu mekanizmaların iyi
işletilememesi dolayısıyla meydana gelebilecek tıkanıklıkların rejim krizlerine
dönüşmemesi için Latin Amerika ülkelerinde uygulanan, Kongre karşısında güçlü başkan
yaratma arzusudur. Latin Amerika ülkelerinde sistemsel tıkanıklıkların önüne geçmek
üzere başkanlara verilen önem ve başkanlara anayasalarca tanınan yetkiler, yalnızca
sistemi saflıktan çıkarmakla kalmamakta aynı zamanda sorunun çözümü konusunda da bir
fayda sağlamayıp demokratik krizlere sebebiyet vermektedir. Başkanlık sisteminin
yarattığı yasama - yürütme organları arasında yaşanabilecek herhangi bir çatışmanın rejim
krizine dönüşmemesinin yolu başkanın güçlendirilip üstün yetkilerle donatılması ile değil,
ancak söz konusu ülkelerde uzlaşma kültürünün geliştirilmesiyle sağlanabilecektir.
The presidential powers constitute one of the elements that determine the
characteristics of the presidential system, which is based on the rigid separation of powers
and balance control mechanism. In presidential system, the powers of the president differ
in Latin American countries that attempt to adapt the system in question, taking the USA
as an example, and the USA itself where the system originated. The main reason for this
difference is that in the US presidential system, which has built the separation of powers
and balance control mechanism on a solid foundation, the blockages in the system can be
circumvented merely by minor crisis, whereas in Latin American countries the will to
bring forth a powerful president vis-a-vis the Congress exist in order not to let the
blockages in the system transform into a regime crisis. Such powers given in Latin
American countries to the presidents for the purpose of preventing the blockages in the
system, not only moves the system away from being pure, but also causes democratic crisis
by being ineffectual in solving the issue. The way to prevent any possible conflict, which is
caused by the presidential system between the legislative and executive organs from
transforming into a regime crisis, is not the empowerment of the president with superior
powers but the improvement of the settlement culture in such countries.