Türkiye'de halkla ilişkiler yüksek lisans eğitimi: Başkent Üniversitesi, Ege Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi örneği
Abstract
Günümüzde bilgi ve iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişme ve yenilikler, ticaretteki artan
rekabet, kamuoyu olgusunun genişlemesi ve artan etkisi, halkla ilişkilerin kapsamını genişleterek
çağımızım en önemli konularından biri haline getirmiştir. Kurum/kuruluş ve şirketler, toplumun yapısını,
özelliklerini, gelenek ve alışkanlıklarını tanımlamak ve kendilerini topluma tanıtmak gereğini halkla
ilişkiler aracılığı ile gerçekleştirmektedirler. Bu kapsamda, stratejik düzeyde halkla ilişkiler çözümleri
üretebilen ve halkla ilişkileri çift yönlü iletişim süreci olarak kullanabilen, dünya çapında farklı bölgeler
ve ülkelerdeki kültürel farklılıkların, sosyo-ekonomik ve politik özelliklerin halkla ilişkiler
uygulamalarındaki etkilerini değerlendirebilen, hakla ilişkiler uygulayıcılarına duyulan ihtiyaç giderek
artmaktadır.
Tüm bu gelişmeler halkla ilişkilerin bir meslek olarak daha çok talep görmesine neden olurken,
kurumların halkla ilişkiler uygulatıcılarından beklentileri ve halkla ilişkiler uygulayıcılarının da buna
paralel olarak sorumlulukları artmaktadır. Bu sorumlulukların yeterli eğitim almamış kişiler tarafından
yerine getirilemeyeceği gerçeği, bu alanda üniversite eğitiminin önemini gündeme getirmektedir.
Bu bağlamda, bu çalışmada Türkiye’de yüksek lisans düzeyinde halkla ilişkiler eğitimi incelenmiş,
seçilen üç üniversitenin özellikleri, Halkla İlişkiler Eğitim Komisyonunun 2012 yılında hazırlamış olduğu
“Halkla İlişkiler Yüksek Lisans Eğitimi İçin Standartlar” konulu çalışması ışığında değerlendirilmiştir.
Bu amaçtan hareketle, çalışmanın birinci bölümünde; halkla ilişkilerin profesyonel alandaki gelişimi
ele alınmış, halkla ilişkiler kavramı ve Türkiye’de halkla ilişkilerin gelişim süreci hakkında genel bilgi
verilmiştir.
İkinci bölümde, halkla ilişkiler eğitimi, dünyada ve ülkemizde halkla ilişkiler eğitiminin gelişimi
incelenmiş, ayrıca Halkla ilişkiler Eğitim Komisyonu ve komisyonun hazırlamış olduğu “Halkla İlişkiler
Yüksek Lisans Eğitimi İçin Standartlar” konulu çalışması değerlendirilmiştir.
Çalışmanın son bölümünde ise; Halkla ilişkiler Eğitim Komisyonu tarafından hazırlanan “Halkla
İlişkiler Yüksek Lisans Eğitimi İçin Standartlar” ile ülkemizde seçilen üç üniversitedeki halkla ilişkiler
yüksek lisans programlarının; Program Yeterlikleri (Kazanımları), Kabul koşulları, Akademik Personelin Durumu, sahip oldukları imkânlar, teknolojik imkânları ve özellikle müfredat programları
bazında karşılaştırılmıştır.
Today, development and rapid change in communication and information technologies, competition
in commerce and the increasing effect of public opinion, enlarge public relations content and make it
one of the most important issues of the present day. Organizations utilize public relations to portray
structure, qualities and traditions of the society, and they also fulfill the need of publicity by the agency
of public relations. Within this context, public relations practioners who can At this point, they need
public relations practioners who can create strategic public relations solutions, use public relations as
a two way symmetrical communication process and evaluate the effects of not only cultural diversity
of different regions but also socio economic and political differences is needed.
While all of these factors have increase the demand for public relations as a profession, the
responsibilities of public relation practioners have increased parallel with the expectation of
organizations from the practitioners. The fact that these responsibilities cannot be achieved by an
uneducated person, bring on the importance of university education in this field.
In this respect, in the current study the public relations education in master degree level was
investigated, the features and qualities of the selected 3 universities have been examined by using “
Standards for a Master’s Degree in Public Relations” which accomplished by Commission on Public
Relations Education at 2012.
In the first part of this study, the definition of public relations, the historical developments and public
relations professions are dealt.
In the second part, the concept of education in public relation, the evolution of public relation
education in the word and in Turkey are explained. Moreover, “the Commission on Public Relations
Education” and “Standars for a Master’s Degree in Public Relations” accomplished by Commission are
described.
In the last part of the study, three master degree public relations programs in Turkey and
“Standards for a Master’s Degree in Public Relations” are compared in terms of curriculum, credits,
course numbers, admission standards, resources needed, technology recommendations, academic
qualification, delivery models…etc. At the conclusion and evolution part of the study, results of the comparisons have been analyzed
and requirements for better master degree programs in public relations were assessed.
Collections
Related items
Showing items related by title, author, creator and subject.
-
Doğrudan veya dolaylı verilen beslenme eğitiminin çocukların beslenme durumlarına etkisi
Ateş Özcan, Burcu (Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2019)Bu çalışma, seçilen bir ilköğretim kurumunda ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerine diyetisyen tarafından doğrudan ve diyetisyenin eğitim verdiği sınıf öğretmenleri tarafından dolaylı olarak öğrencilere verilen beslenme ... -
Blok tabanlı ortamlarda programlama öğretimi sürecinde farklı öğretim stratejilerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
Erdem, Ecmen (Başkent Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2018)Bu çalışmanın amacı 5. sınıf öğrencilerinin yüz yüze eğitim ile ters yüz sınıf modeli olan teknoloji destekli öğrenme ortamlarında olmak üzere iki farklı öğrenme ve öğretme stratejisi ile Scratch programlamayı öğrenmelerinin ... -
Türkiye'de kurumsal sosyal sorumluluk anlayışı: En büyük elli kurum üzerine bir araştırma
Altuntaş, Melisa (Başkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2020)İçinde bulunduğumuz dönem içerisinde büyüyen ve hızla ilerlemeyi hedefleyen rekabet ortamında yer alan işletmelerin sadece ekonomik çıkarlarından beslenebilmesi mümkün görünmemektedir. Dolayısıyla işletmeler ekonomik ...