Yaşamın ilk iki ayında idrar yolu enfeksiyonu geçiren çocukların klinik ve laboratuvar özelliklerinin incelenmesi
Abstract
Giriş: İdrar yolu enfeksiyonu (İYE) tüm çocukluk dönemini etkileyebilen, solunum yolu enfeksiyonlarından sonra en sık bakteriyel enfeksiyondur. Tekrarlayan ve yeterli tedavi edilmeyen İYE'nin en önemli komplikasyonu renal skar ile sonuçlanmasıdır. İki aydan küçük çocuklarda İYE semptom ve bulgularının hastalığa özgü olmaması, altta yatan üriner sistem anomalisinin ilk belirtisi olma ihtimalinin yüksekliği, tedavi ve takip farklılıklarının olması nedeniyle güncel uluslararası kılavuzlarda bu yaş grubu için veriler yetersizdir. Hayatının ilk 2 ayında İYE geçiren hastalar için uygun radyolojik tanı seçenekleri ve profilaktik antibiyotik kullanım endikasyonları klinikler, hatta hekimler arasında bile farklılık göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, yaşamın ilk iki ayında İYE geçiren çocuk hastalarımızın klinik ve laboratuvar bulgularının incelenmesi, rekürrens sıklığı, uygulanan radyolojik görüntüleme yöntemleri ve profilaktik antibiyotik kullanımlarının değerlendirilmesidir.
Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya 2016-2021 yılları arasında Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Ankara Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı'nda yaşamının ilk 2 ayında İYE tanısı almış toplam 210 çocuk hasta dahil edildi. Hastalara ait demografik veriler, klinik semptom ve bulgular, laboratuvar ve görüntüleme sonuçları, profilaktik antibiyotik kullanımları ve en az 6 aylık takipte nüks özellikleri retrospektif olarak incelendi. İYE nüksü ve uzun dönem komplikasyonlarla ilişkili olabilecek faktörler istatistiksel olarak araştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya dahil edilen toplam 210 hastanın [63 (%30) erkek, 147 (%70) kız] yaş ortalaması 4±1.6 yıldı. Hastaların en sık ilk başvuru şikayeti huzursuzluk/uykuya meyil (%21) olup, ortanca ilk İYE yaşı 24 (1-60) gün idi. Hastaların ilk başvurudaki tam idrar incelemesinde en sık bulgu piyüri (%38.1), idrar kültürlerinde en sık izole edilen mikroorganizma ise Klebsiella pneumoniae (%42.4) olarak görüldü. Renal-üriner sistem ultrasonografisinde 97 (%46.2) hastada hidronefroz, 17 (%8.1) hastada hidroüreteronefroz, 3 (%1.4) hastada ise diğer anomaliler gözlenmişti.Voiding sistoüretrografi (VCUG) yapılan hastaların 27’de (%12.9) vezikoüreteral reflü (VUR) saptanmıştı. Çocukların ortanca ilk nüks zamanı 90 (12-730) gün, nüks izlenen hastalarda ortanca nüks sayısı ise 1 (1-16) idi. İlk nüks günü ile nüks sayısı arasında negatif yönde güçlü kolerasyon mevcuttu (r=-0.33, p<0.001). Profilaktik antibiyotik kullanımının nüksü önleme etkisi araştırıldığında, profilaksi kullanan ve kullanmayan grupların nükssüz sağkalımlarının benzer olduğu görüldü (20 ve 17 ay, logrank, p=0.57). Yapılan Cox regresyon analizinde 180 gün üzerinde profilaktik antibiyotik kullanımının İYE nüksü riskini 2.1 kat azalttığı gösterildi (HR: 2.1, %95 CI: 1.3-3.4, p=0.001).
Sonuçlar: Sonuç olarak çalışmamızda yaşamının ilk 2 ayında İYE tanısı alan çocuk hastaların demografik özellikleri, ilk başvuru semptomları,tam idrar tahlili, idrar kültürü, voiding sistoüreterografi, ultrasonografi ve sintigrafi bulguları, hastalık nüksü karakteristikleri tanımlandı. Profilaktik antibiyotik kullanımının nüks sıklığını azaltmada etkin olmadığı gösterilirken, 180 gün üzerinde profilaksi kullanımının İYE nüks riskini 2.1 kat azalttığı ortaya konuldu.
Background: Urinary tract infection (UTI) is the most common bacterial infection after respiratory tract infections, which can affect the entire childhood. The most important complication of recurrent and untreated UTI is renal scarring. In children younger than two months, UTI findings are not specific to the disease and may be the first sign of underlying urinary system anomalies. Therefore, data for this age are insufficient in current international guidelines. Appropriate radiological diagnostic options and indications for prophylactic antibiotic use for patients with UTI in the first 2 months of life differ between clinics and even among physicians. The aim of this study is to evaluate the clinical and laboratory findings, recurrence characteristics, diagnostic and treatment approaches of our pediatric patients who had UTI in the first two months of life.
Materials and Methods: A total of 210 children diagnosed with UTI in the first 2 months of their lives in the Department of Pediatrics at Başkent University Faculty of Medicine Ankara Hospital between 2016 and 2021 were included in the study. Demographic data of the patients, clinical symptoms and findings, laboratory and imaging results, prophylactic antibiotic use, and recurrence characteristics at least 6 months of follow-up were reviewed retrospectively. Factors that may be associated with recurrence of UTI and long-term complications were statistically investigated.
Results: The mean age of 210 patients [63 (30%) female, 147 (70%) male] included in the study was 4±1.6 years. The most common initial complaint of the patients was restlessness/drowsiness (21%), and the median age at first UTI was 24 (1-60) days. Pyuria (38.1%) was the most common finding in the urinalysis of the patients at the first admission, and the most common microorganism isolated in urine cultures was Klebsiella pneumoniae (42.4%). İn renal-urinary system ultrasonography hydronephrosis was observed in 97 (46.2%) patients, hydroureteronephrosis in 17 (8.1%) patients, and other anomalies in 3 (1.4%) patients. Vesicoureteral reflux (VUR) was detected in 27 (12.9%) patients who underwent voiding cystourethrography (VCUG). The median time to first relapse was 90 (12-730) days, and the median number of relapses was 1 (1-16). There was a strong negative correlation between the first recurrence day and the number of recurrences (r=-0.33, p<0.001). When the effect of prophylactic antibiotic use on relapse was investigated, it was observed that the relapse-free survivals of the groups using and not using prophylaxis were similar (20 and 17 months, logrank p=0.57). In the Cox regression analysis, it was shown that prophylactic antibiotic use over 180 days reduced the risk of UTI recurrence 2.1 times (HR: 2.1, 95% CI: 1.3-3.4, p=0.001).
Conclusions: In conclusion, our study described demographic characteristics, first admission symptoms, complete urinalysis, urine culture, voiding cystoureterography, ultrasonography and scintigraphy findings, and disease recurrence characteristics of patients diagnosed with UTI in the first 2 months of life. While it was shown that the use of prophylactic antibiotics did not reduce the recurrence, it was revealed that the use of prophylaxis for more than 180 days reduced the risk of recurrence of UTI by 2.1 times.