dc.description.abstract | Diyaliz tedavisi, hastaların tüm yaşantısını etkilemekte ve hayat kalitesini olumsuz
yönde değiştirmektedir. Hayat kalitesinin bozulması, mortalite ve morbidite ile yakın
ilişkili olduğu için diyaliz hastalarında hayat kalite değerlendirilmesinin rutin olarak
yapılması önerilmektedir. Kronik Hepatit C virüs (HCV) enfeksiyonu, diyaliz
hastalarında çok sık görülen ve kronik karaciğer hastalığının en sık sebebi olan bir
enfeksiyondur. Diyalize girmeyen hastalarda HCV enfeksiyonunun hayat kalitesini
bozduğunu gösteren birçok çalışma vardır. Diyalize giren hasta grubunda ise HCV
enfeksiyonunun hayat kalitesini nasıl etkilediği bilinmemektedir.
Çalışmamıza en az 6 aydır, son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle haftada 3
kez, 4–5 saat/seans hemodiyaliz yapılan, ortalama diyaliz süresi 108.9±67.0 ay olan
83 anti-HCV antikoru pozitif, 82 anti-HCV antikoru negatif toplam 165 hasta dahil
edildi. Hastaların yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi SF-36 ölçeğine göre yapıldı.
Depresyon belirtilerinin derecesini belirlemek için Beck Depresyon Envanteri
kullanıldı. Hastaların sosyodemografik özellikleri hastalardan birebir öğrenildi.
Hastaların laboratuar testleri çalışıldı. Çalışmamızda tüm hastalarda ve ayrıca anti-
HCV pozitif ve negatif hastalarda SF-36 skorları ile Beck depresyon skorları,
sosyodemografik ve biyokimyasal parametreler arasında korelasyonlara bakıldı.
Anti-HCV pozitif ve negatif hastaların SF-36 skorlarının karşılaştırılması sonucunda,
fiziksel fonksiyon (P: 0.003), fiziksel rol güçlüğü (P: 0.036), ağrı (P: 0.036), genel
sağlık (P<0.0001), vitalite (P: 0.005), emosyonel rol (P: 0.048) ve mental sağlık (P:
0.002) skorları ile fiziksel komponent (P: 0.003) ve mental komponent (P: 0.018)
skorlarının anti-HCV pozitif hastalarda negatif olanlara kıyasla daha düşük olduğu
bulundu. Fiziksel komponent skorunu bağımlı değişken alarak yapılan çoklu lineer
regresyon analizinde cinsiyetin (P: 0.015), hemodiyaliz süresinin (P: 0.042) ve serum
hemoglobin düzeyinin (P<0.0001) fiziksel komponent skoruna diğer faktörlerden
bağımsız olarak etki ettiği saptandı. Mental komponent skorunu bağımlı değişken
alarak yapılan çoklu lineer regresyon analizinde ise Beck depresyon skorunun (P:
0.001), anti-HCV antikor pozitifliğinin (P: 0.046) ve serum hemoglobin düzeylerinin
(P <0.0001) hastaların mental komponent skoruna diğer faktörlerden bağımsız olarak
etki ettikleri belirlendi. Sonuç olarak, hemodiyaliz hastalarında HCV ile enfekte
olmak hayat kalitesini, özellikle de mental komponenti, kötü yönde etkilemektedir.
Hemodiyaliz hastalarında hayat kalitesinin morbidite ve mortalite üzerinde etkili
olduğu göz önüne alındığında, HCV enfeksiyonu da hayat kalitesini olumsuz yönde
etkilemek yoluyla, bu hastalardaki artmış morbidite ve mortalite nedenlerinden birisi
olabilir. Bu nedenle, hemodiyaliz hastalarında HCV enfeksiyonunun hayat
kalitesinin bozulması için bir risk faktörü olduğu, diyaliz hekimleri ve diğer diyaliz
personeli tarafından mutlaka akılda tutulmalı ve hastalar bu yönden özenle olarak
takip edilmelidir. | tr |