dc.description.abstract | Bu çalışmanın amacı, konjenital kalp cerrahisi uygulanan hastaların koagülasyon sistem
değişikliklerinin değerlendirilmesinde, (1) tromboelastograf ile standart laboratuvar
tetkikleri arasında bir fark olup olmadığını araştırmak, ve (2) siyanotik ve asiyanotik
patolojiye sahip hastaların bu farklı yöntemlere nasıl cevap verdiğini incelemektir.
Başkent Üniversitesi Klinik Araştırma ve Etik Kurulu’nun izni ve çocukların ailelerinden
onay alındıktan sonra, açık kalp cerrahisi uygulanarak biventriküler düzeltme ameliyatı
planlanan ve yaşları 3 ay ile 10 yıl arasında olan 24 çocuk prospektif düzende çalışmaya
alındı. Tüm hastalarda anestezi indüksiyon ve idamesi ile kardiyopulmoner bypass ve
cerrahi teknikler standart tutuldu.
Standart laboratuvar tetkikleri olarak protrombin zamanı (PTZ), aktive parsiyel
tromboplastin zamanı (aPTT), platelet sayısı, fibrinojen ve D-dimer değerleri;
tromboelastograf değerlendirilmesi için ise Roteg ile ilk pıhtı başlangıcı (R), pıhtı oluşum
zamanı (K), alfa açısı (α), ve maksimum pıhtılaşma (maksimum amplitüd, MA) ölçüldü.
Kan örnekleri santral venöz kateterden 3 zaman diliminde yapıldı: (1) indüksiyondan
hemen sonra, cerrahi başlamadan önce (t1), (2) ameliyatın sonunda yoğun bakıma
çıkmadan önce (t2), ve (3) yoğun bakımda 24’üncü saat (t3).
Ameliyat sırasında ve sonrasında alınan standart laboratuvar tetkiklerinde platelet
sayısında zaman içerisinde hafif bir düşme, PTZ değerlerinde ise normal üzerinde hafif bir
artış tespit edildi. Fibrinojen ve aPTT değerlerinde ise önemli bir değişiklik kaydedilmedi.
ACT değerleri her iki grupta da normal sınırlarda olmak üzere siyanotik grupta anlamlı
şekilde daha düşüktü (p= 0.015). TEG ölçümlerinde ilk pıhtı başlangıcı, pıhtı oluşum
zamanı ve alfa açısının EXTEG değerleri siyanotik ve asiyanotik gruplarda anlamlı fark
gösterdi. TEG ve standart laboratuvar parametrelerinin hiçbirisinin yoğun bakımda ilk 24
saatlik kanama miktarı ile ilişkileri anlamlı bulunmadı.
TEG ölçümleri ile standart laboratuvar tetkiklerinin karşılaştırılmasında, başlangıç platelet
sayılarının hem INTEG hem de EXTEG ölçümlerindeki ilk pıhtı başlangıcı (R), pıhtı
oluşumu (K), ve maksimum amplitüd (MA) başlangıç değerleri ile korelasyonu bulundu
iv
(p<0.05, hepsi için). Protrombin zamanı başlangıç değeri ise sadece ilk pıhtı başlangıcı ile
ilişkili bulundu. Ameliyat sonundaki ölçümlerin değerlendirmesinde, hiçbir laboratuvar
tetkiki ile TEG ölçümleri ilişkili bulunmadı.
Sonuç olarak, açık kalp cerrahisi uygulanan çocukların ameliyat sırasında ve sonrasında
yapılan koagülasyon sistem değerlendirmesinde, siyanotik ve asiyanotik çocukların TEG
ölçümlerinde, standart laboratuvar tetkikleri ile gösterilemeyen anlamlı değişiklikler
kaydedilmiştir | tr |