Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÖzbek, Namık
dc.contributor.authorAlioğlu, Bülent
dc.date.accessioned2015-02-17T08:57:50Z
dc.date.available2015-02-17T08:57:50Z
dc.date.issued2006
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/1741
dc.description.abstractAmaç: Bu çalışma hastanemiz Pediyatik Hematoloji Bölümü’nce izlenen trombozlu çocukların tanı anındaki özellikleri, risk faktörleri, tedavileri ve klinik sonuçlarını incelemek amacıyla yapıldı. Materyal ve metotlar: Çalışmada 1997-2006 arasında tromboz tanısı alan 122 hasta retrospektif olarak klinik ve laboratuvar bulguları açısından incelendi. Sonuçlar: Hastaneye yatan çocuk hastalar içindeki tromboz sıklığımız 88,6/10.000 idi. Hastaların %31,1‘inde birden fazla bölgede tromboz vardı. Anatomik yerleşim bölgelerine göre, 42 periferik arter, 39 kalp içi, 38 karın veni, 36 periferik ven, 28 merkezi sinir sistemi trombozu saptandı. Tanı anındaki ortalama yaşları 4,9 yıldı. Hastaların %10,7’si yenidoğan, %35,3’ü bir yaş altında, %48,4’ü iki yaş altındaydı. Çalışma grubumuzun büyük kısmını (%43,4) doğumsal kalp hastalığı ve kendiliğinden oluşan trombozlar (%18,9) oluşturmaktaydı. Hastaların %66,1’inde en az bir edinsel risk faktörü vardı. En sık görülen edinsel risk faktörleri, ameliyatlar (%42) ve santral venöz kateter uygulamaları idi (%39). Doğumsal kalp hastalığı ve kardiyomiyopati, kalp trombozu için tek başına bir risk faktörüydü. Doğumsal kalp hastalığı olanlarda sağ ventrikül, KMP olan hastalarda sol ventrikül trombozları sıktı. Ayrıca infeksiyon ve SVK olan hastalarda sağ atriyum; anjiyografi uygulanan hastalarda sağ ventrikül trombozlarının sık olduğu saptandı. Pulmoner stenoz ve aort koarktasyonu, periferik arter trombozu ile ilişkili bulundu. Merkezi sinir sistemi trombozlarının %42,9’u doğumsal kalp hastalığı olan hastalardı. Doğumsal kalp hastalığı, MSS trombozu gelişmesi için tek başına risk faktörüydü. Kalıtsal faktörler, hastaların %54’ünde vardı. En sık görülen kalıtsal risk faktörü MTHFR 677C-T mutasyonu, ikinci sıklıkta faktör V Leiden mutasyonu saptandı. Kalp trombozu olan hastalarda faktör V Leiden mutasyonu sıklığının DKH olan hastalara göre daha sık olduğu saptandı. Merkezi sinir sistemi trombozlarının büyük kısmının tedavi verilmeden izlendiği, kalp ve periferik arter trombozlarının büyük kısmının trombolitik tedavi yoluyla tedavi edildiği saptandı. Hastaların %75,8’inin kısmen veya tamamen trombozu düzeldiği, %11,5’inde kanama ve %3,3’ünde majör kanama olduğu saptandı. Dokuz yıllık izlem süresince hastaların %2,5’inde trombozun yinelediği saptandı. Tüm ölüm sıklığı %16,4, tromboza bağlı ölüm sıklığı ise %1,7 idi. Tartışma: Hastanemizin DKH tanı ve tedavisinde ülkemizde referans merkezi olması nedeniyle, hasta popülasyonumuzun büyük kısmını bu hastalar oluşturmaktaydı. Bu nedenle, hastanemizde tromboz sıklığı literatürde bildirilenden yüksek bulundu. Uygulanan cerrahi ve invazif girişimlerin hastanemizde fazla yapılıyor olması trombozlu hasta sayımızı artırdığını düşünüyoruz. Çalışma grubumuzdaki hastaların ¼’ünde birden fazla bölgede tromboz saptanmıştır. Bu nedenle, hastalığın sistemik olduğunu ve trombozlu hastaların uygun yöntemlerle sistemik olarak değerlendirilmesinin faydalı olabileceğini düşünüyoruz. Edinsel ve kalıtsal risk faktörlerinin trombozlu hastalarda sistematik olarak incelenmesinin gerektiğini düşünüyoruz. Uygun hastalarda trombolitik tedavinin iyi bir seçenek olduğunu vurgulamak istiyoruz.tr
dc.language.isoturtr
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Tıp Fakültesi
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectTromboztr
dc.subjectDoğumsal Kalp Hastalığıtr
dc.subjectÇocuktr
dc.subjectRisk Faktörleritr
dc.subjectTrombolitik Tedavitr
dc.titleSon 10 yılda hastanemizde izlenen çocukluk çağı trombozlarının retrospektif değerlendirilmesitr
dc.typespecialistThesistr


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster