Hiperprolaktinemik olgularda prolaktin-makroprolaktin ve ADP ile indüklenmiş trombosit aktivasyonu ilişkisi
Özet
Trombositlerin ADP ile stimülasyonunun, serum PRL düzeyleri ile pozitif korelasyon gösterdiği ve
hiperprolaktineminin, trombosit agregasyonu için bir risk faktörü olabileceği son zamanlarda
bildirilmiştir. Prolaktin yüksekliği olan hastalarda yapılan çalışmalar, hiperprolaktineminin, trombosit
aktivasyonu için uygun bir ortam oluşturduğu bilinen ateroskleroz ve insülin direnci ile de bağlantılı
olduğunu düşündürmektedir. Bu çalışmada, hiperprolaktinemi ile trombosit aktivasyonuna bağlı Pselektin
ekspresyonu arasındaki ilişki, hastaların metabolik durumları da göz önünde bulundurularak
irdelendi.
Trombosit fonksiyonlarını etkilediği bilinen tüm faktörler dışlandıktan sonra, premenopozal dönemde
bulunan ve hiç tedavi almamış olan hiperprolaktinemik kadın olgular (n=32), yaş ve vücut kitle
indeksleri benzer normoprolaktinemik olgular (n=33) ile karşılaştırıldı; yaş; 30,6±8 karşı 29,8±7,7 yıl,
vücut kitle indeksi; 26,8±5,4 karşı 24,8±5,2 kg/m2, prolaktin 1889,8±886 karşı 335,9±117,9 mU/lt.
Gruplar arasında HOMA-IR (Homeostasis Model Assessment of Insulin Resistance) formülü ile
hesaplanan insülin duyarlılığı, bel çevresi, kan basıncı, açlık plazma glukozu, insülini ve lipidler
bakımından anlamlı fark olmaması şartı arandı. Trombositlerin ADP bağımlı P selektin ekspresyonunu
göstermek için flovsitometri yöntemi kullanıldı. Hiperprolaktinemik grupta serum prolaktin düzeyleri
polietilen glikolle (PEG) muamele edilmeden ve edildikten sonra ölçüldü. PEG ile muameleden sonra
%40’ın üzerinde çökme olması durumu, makroprolaktin pozitifliği olarak kabul edildi.
Trombositlerin ADP ile indüklenmiş P-selektin ekspresyonu hiperprolaktinemik grupta daha fazlaydı;
[%14,2±15,5 karşı %6,7±5,2, (p=0.01) ]. Makroprolaktinemi sıklığı %29 bulundu. Prolaktin düzeyleri
ve ADP ile indüklenmiş P selektin ekspresyonları arasında anlamlı korelasyon vardı (r=0,3, p<0,02). P
selektin ekspresyonu makroprolaktin negatif (gerçek hiperprolaktinemi) (n=21) ve makroprolaktin
pozitif (n=11) grupta benzerdi; %13,6±16,4 karşı %15,3±14,4 (p=0,7). P selektin ekspresyonunun, her
iki alt-grupta kontrol grubundan yüksek olduğu izlendi; 513,6±16,4 (p=0,03) ve %15,3±14,4,
(p=0,005), sırası ile.
Trombosit aktivasyonu, insülin direnci ile ilişkili olarak aterosklerotik hastalıkların patogenezinde rol
alır. Bu çalışmada, insülin duyarlılığı belirteçleri bakımından tamamen benzer olan iki grupta,
hiperprolaktineminin kendisinin trombosit aktivasyonu için bir risk faktörü olduğu ortaya konuldu.
Aynı zamanda, makroprolaktineminin de, tıpkı gerçek hiperprolaktinemik hastalarda olduğu gibi,
artmış trombosit aktivasyonu ile ilişkili olduğu gösterildi.