Kişilerarası İletişimde Sapkın Şiddet: Manevi Taciz (Mobbing)
Abstract
Kişilerarası iletişimde sapkın şiddet olarak "manevi taciz" (mobbing) yeni bir olgu olmamasına rağmen bu sapkın şiddetin ismi konularak tanımlanıp araştırılması ve davalara konu edilmesi yeni bir olgudur. Sapkın bir şiddet türü olarak manevi taciz, aile içi ortamdan iş yerine kadar insanların yarattığı her türlü toplumsal gruplaşma içinde ortaya çıkabilmektedir. Zararsız davranışlarla başlayıp mağdur olan kişinin ortamdan uzaklaşması veya uzaklaştırılması ile sonuçlanan manevi taciz, sadece yöneldiği kurbana maddi ve manevi zarar vermekle kalmamakta; şiddetin yaşandığı kuruma da büyük ölçüde zarar vermektedir. Çoğunlukla sağlıksız kişilerarası iletişim biçimlerinin yaşandığı ve şiddet kültürünün yeniden üretildiği ortamlarda ortaya çıkan bu saldırı türü fark edildiği anda durdurulmalıdır: Manevi taciz olaylarına tanık olanların etik açıdan, yönetimde olanların ise yasal açıdan müdahale etmesi zorunludur. Manevi tacize uğrayanların ise farkındalık bilinciyle hareket ederek yakınlarından, kurumiçi yöneticilerden, yasa insanlarından, bu şiddeti yaşayanlardan ve ruh sağlığı profesyonellerinden destek/yardım almaları, bu kişilerin yıkıcı ruhsal saldırılar karşısında daha güçlü durarak mücadele etme olanaklarını artıracaktır.
Mobbing as interpersonal violence has been newly defined and been taken to court although it has not been a new phenomenon. Mobbing is a persistent and systematic harassment which can be observed during communication situations. Mobbing can occur in different ways and it causes incalculable economic and psychological harm for both the targeted worker and the employer. People those who witness mobbing should ethically intervene and the employer should provide a safe, respectful work environment for all employees ana also mobbed people should get support from his/her relatives, employer, law people, other mobbed persons and mental health professionals who will help him/her to struggle with mobbing more powerfully.