Vasküler risk faktörleri bulunan asemptomatik ve semptomatik hastalarda aspirin direnci ve trombosit glikoprotein IIIa gen polimorfizminin rolü
Özet
Vasküler hastalıklardan korunmada yaygın olarak kullanılan aspirin, her hastada
istenen etkinliği gösterememekte ve aspirin tedavisi altında tekrarlayıcı iskemik
olaylar görülebilmektedir. Gelisiminde birçok mekanizmanın öne sürüldüğü, “aspirin
direnci” olarak tanımlanan bu durumun sıklığı, yüksek riskli hastalarda %5-45 olarak
bildirilmektedir. Çalısmamız vasküler risk faktörleri bulunan hastalarda, aspirin
direnci oranı ile aspirin dozu, preparat özelliği ve glikoprotein IIIa PlA1/A2
polimorfizmi arasındaki iliskiyi belirlemek amacıyla planlanmıstır.
Vasküler risk faktörü bulunan, birincil ya da ikincil korunma için aspirin kullanan
208 hasta çalısmaya alındı. Hastalar aspirin kullanımlarına ve kliniklerine göre
gruplandırıldı. Akut iskemik inme kliniği ile basvuran 75 hasta semptomatik, inme
dısı nedenlerle takip edilen 133 hasta ise asemptomatik kabul edildi. Semptomatik
olan hastalar, inme sırasındaki aspirin kullanma durumlarına göre iki gruba ayrıldı.
Hastalarda PFA-100 sistemi (Col/Epi kartusu) ile aspirin direnci ölçüldü ve
glikoprotein IIIa PlA1/A2 polimorfizmleri PCR tekniği ile belirlendi. Tüm gruplar
bir arada değerlendirildiğinde aspirin direnci oranı %32,2 olarak saptandı. Direnç
saptanan hastaların yas ortalaması istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksekti
(p=0,009).
Asemptomatik grup ile “aspirin kullanırken semptomatik olan” grubun direnç
oranları benzerdi. En yüksek direnç oranı (%39,3)100 mg enterik kaplı preparat
kullanan hastalarda saptandı. Aspirin dozunun artırılması ve/veya enterik kaplı
olmayan preparatlara geçilmesi %36 ile %60 arasında değisen oranlarda aspirine
duyarlılık sağladı. Daha önce aspirine duyarlı olduğu gösterilen hastalarda
tekrarlayan ölçümlerde zaman içinde %14 oranında aspirin direnci gelisimi olduğu
gözlendi. GpIIIa PlA1/A2 polimorfizmi ile aspirin direnci ve aterotrombotik inme
gelisimi arasında anlamlı iliski saptanmadı.
Sonuç olarak aspirinin etkisinde doz ve preparat özelliğine bağlı olarak ve zaman
içinde değisiklik görülebilmektedir. GpIIIa PlA1/A2 polimorfizmi ile aspirin direnci
ve aterotrombotik inme gelisimi arasında iliski gösterilememistir.
Aspirin, a widely used drug for prevention from vascular diseases, may not reveal the
desired effect in all patients and recurrent ischemic events may occur despite aspirin
therapy. Defined as “aspirin resistance”, this entity is reported in 5–45% of high risk
patients and various mechanisms have been proposed for its development. This study
is planned to determine whether there is a relationship between aspirin resistance and
aspirin dosage, preparation type and glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism in
patients with vascular risk factors.
208 patients with vascular risk factors, using aspirin for primary or secodary
prevention were included.in the study. Patients were classified according to their
clinical presentations and aspirin usage. Seventy-five patients, with acute ischemic
stroke presentation were grouped as symptomatic and the remaining 133 patients
were grouped as asymptomatic. Symptomatic group was further classified into two
groups, according to the aspirin usage status at the time of stroke. Aspirin resistance
was measured by PFA-100 system (Col/Epi cartridge) and glycoprotein IIIa
P1A1/A2 polymorphism were determined by PCR. The overall prevalance of aspirin
resistance was 32,2%. The mean age of patients with aspirin resistance were
significantly higher (p=0,009).
The prevalance of aspirin resistance were similar for both “symptomatic under
aspirin therapy” and asymptomatic groups. The resistance rate was found to be
highest with 100 mg enteric coated preparation usage (39,3%). Increasing the aspirin
dosage and/or shifting to non-enteric coated preparations revealed aspirin sensitivity
change between 36% and 60%. Repeated measurements revealed aspirin resistance
development in time course in 14% of patients shown to be aspirin sensitive before.
No significant relationship between glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism and
aspirin resistance and atherotrombotic stroke development is found.
In conclusion, the effect of aspirin can change by time, dosage and preparation.type
used. A relationship between glycoprotein IIIa P1A1/A2 polymorphism and aspirin
resistance and atherotrombotic stroke development cannot be found.