Show simple item record

dc.contributor.advisorSevilengül, Orhan
dc.contributor.authorSultanoğlu, Banu
dc.date.accessioned2015-04-02T08:06:15Z
dc.date.available2015-04-02T08:06:15Z
dc.date.issued2008
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/2131
dc.description.abstractAdam Smith ve John Maynard Keynes’in, devletin müdahalesi olmadan bireylerin fayda, üreticilerin ise kar hedefinde faaliyetlerini gerçeklestirdigi bir piyasa olması gerektigi yolundaki ortak görüslerinin günümüzde büyük bir endüstri haline dönüsen futbol sektöründe de uygulandıgı söylenebilir. Yani, günümüzde futbol, bireylerin “futbolcular”, üreticilerin de “kulüpler ve zengin baskanları” oldugu genis bir sektör haline gelmistir (Taha, 2005). Son yıllarda, futbol kulüpleri yüksek bütçelere sahip örgütlere dönüsmüstür. Dernek statüsü ile yönetilmesi giderek zorlasan bazı kulüpler, zamanla sirketlesme yoluna gitmistir. Ancak, günümüzdeki futbolun rekabetçi piyasasında bir anlamda sahip olunan teknik kadro ve stadyum yatırımları ile temsil edilen kulüpler, kısa zamanda ortaya çıkan yüksek maliyetleri karsılayabilmek için fon arayısına girmistir. Düsük maliyetli fon bulabilmek için basvurulan yöntem, sermaye piyasalarında halka arz olmustur. Ülkemizde halka arz edilen kulüpler, Besiktas, Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor’dur. Kulüpler arasında sadece Besiktas’ın halka arzı, Avrupa’daki “ ngiliz Modeli” olarak bilinen ve kulübün futbola iliskin tüm gelir/gider ile aktif/pasiflerinin kurulan sirkete devri seklinde gerçeklesmistir. Diger kulüpler ise, “Gelir Agırlıklı” Model olarak adlandırılan yöntem ile halka arz olmuslardır. Bu yöntem ile, futbol takımının sadece gelirleri halka arz edilirken, en önemli maliyet kalemlerinden teknik kadroya iliskin hiçbir gider mali tablolara yansıtılmamıstır. Futbolun devamlı büyüyen bir sektör haline dönüsmesi ile halka arzı gerçeklesen kulüplerimizin mali raporlaması giderek genisleyen ilgi grupları için daha da önem kazanmaya baslamıstır. Bu çalısmada, yukarıda sözü edilen halka arz farklılıklarının, futbol sektöründeki sirketlerin karlılıklarına ve bunun sonucu olarak temettü politikalarına nasıl yansıdıgı, borsadaki performanslarını nasıl etkiledigi ve tüm bunlara ek olarak bu farklılık neticesinde mali tablolarında nasıl bir raporlama yapıldıgı birbirleriyle karsılastırmalı olarak incelenmistir. Bu inceleme sırasında, ilgi gruplarının yeterli seviyede bilgilendirilip bilgilendirilmedigini anlamak amacıyla sirketlerin faaliyet raporlarında sunulan bilgiler Avrupa’daki en zengin 20 kulüp sıralamasındaki önemli üç kulüp ile karsılastırılmıs, ayrıca futbol sektörünün kendine has birtakım islemlerinin kulüplerin mali tablolarında Türkiye Muhasebe Standartları uyarınca nasıl muhasebelestirildigi ve dipnotlardaki sunumu bagımsız denetçi raporları ve uzman denetçi görüsleri yardımıyla açıklanmıstır. Adam Smith and John Maynard Keynes’s common point that there should be a market free from state intervention where the activities of the individuals with the target of utility and the activities of the producers with the target of profit are realized seems to be valid for today’s football sector which has turned into a huge industry. Indeed, today, football has turned into a huge sector with individuals as the “soccer players” and producers as the “clubs and their rich presidents” (Taha, 2005). During the last few years, the football clubs have turned into organizations with big budgets. Certain clubs that are difficult to be managed under the status of association have started to set up companies. However, in the competitive market of the contemporary football, the clubs represented with stadium investments and technical staff have gone into a search for funds in order to meet the rising costs. The method for finding funds with lower costs has been going into public in capital markets. In Turkey, the clubs that have gone into public are Besiktas, Galatasaray, Fenerbahçe and Trabzonspor. Only Besiktas among others has adopted the “English Model” transferring all the club’s revenues/expenses and assets/liabilities related to football to the company; while the others went into public with the method known as the “Income Based Model”. With this method, only the football teams’ revenues go into public while none of the expenses related to the technical staff –among the most important cost accounts –take place in the financial statements. With the growth of the football sector, the financial reporting of the clubs that have gone into public has gained more importance for the growing interest groups. In this study, the impact of the above-mentioned initial public offering differences over the profitability of the companies in the football sector and, as a result of this, over their dividend policies; over their performance in stock markets, and in addition, over their way of reporting in financial statements are comparatively examined. During this research, for the purpose of understanding whether the interest groups are sufficiently informed or not, information taking place in the companies’ annual reports are compared with the important three clubs among the richest 20 clubs in Europe. Besides, the accounting of certain operations unique to the football sector in the clubs’ financial statements and their presentation in disclosures are explained in line with Turkish Accounting Standards and with reference to the auditors’ reports and audit managers’ opinions obtained through interviews.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccess
dc.subjectFutbolen_US
dc.subjectHalka Arzen_US
dc.subjectFutbol Kulüplerien_US
dc.subjectFutbolcu Maliyetlerien_US
dc.subjectUEFAen_US
dc.titleHisseleri halka arz edilen Türk futbol kulüplerinin mali tablolarının Türkiye muhasebe standartları çerçevesinde incelenmesien_US
dc.typemasterThesisen_US


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record