Leiomyosarkom rekürresnlerinde cerrahinin sağkalma etkisi
Özet
Amaç: Leiomyosarkom (LMS), nadir görülen bir düz kas tümörüdür. Bu nedenle,
literatürde LMS’la ilgili yayınlar sınırlıdır. Bu çalışma ile hastaların klinik özellikleri ve
hastalık nüksü halinde sitoredüktif cerahinin sağkalıma etkisi incelenerek, literatüre katkı
sağlamak amaçlanmıştır.
Gereç ve yöntemler: Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi’nde Şubat 2007 –
Şubat 2016 tarihleri arasında cerrahi tedavi uygulanmış olan, 65 LMS tanısı almış hasta
retrospektif olarak incelendi. Hastaların klinik özellikleri SPSS 22.0 for Mac aracığılıyla
bilgisayar ortamına aktarıldı.
Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 50 idi. Tüm hastaların 5 yıllık OASı %33,5;
DFSları %11,6 olarak hesaplandı. Nüks ortaya çıkan hastalarda sekonder sitoredüksiyon
uygulananan ve uygulanmayan hastalar arasında anlamlı bir fark yoktu. Tersiyer
sitoredüksiyonda ise nüks süresi 6 aydan daha uzun olan hastalarda cerrahinin sağkalımı
anlamlı olarak artırdığı görüldü (p:0.007).
Sonuç: LMS genellikle agresif seyirli nadir bir malignitedir. Bu çalışmada
literatürde daha önce incelenmediği görülen, tersiyer sitoredüksiyon – sağkalım ilişkisi
incelenmiş ve hastalıksız sağkalım süresi 6 aydan uzun olan hastaların sitoredüktif
cerrahiden fayda görebileceği ortaya konulmuştur.
Aim: Leiomyosarcoma is a rare smooth muscle cell tumor. There is limited
published data in the literature. Aim of this study is to evaluate the patients’ clinical
characteristics and the affect of cytoreductive surgery in case of disease recurrence to
contribute to the literature.
Material and Methods: 65 leiomyosarcoma patients who were operated between
February 2007 and February 2016 in Baskent University Ankara Hospital were evaluated
retrospectively. The patient characteristics and statistical analyses were performed via
SPSS 22.0 for Mac.
Results: The median age of patients’ was 50. 5-year overall survival and disease
free survival of all patients were 33.5% and 11.6% respectively. There was no significant
survival difference between recurrent patients who had or had not secondary cytoreductive
surgery (p:0.291). There was statistically significant difference in overall survival in
patients who underwent tertiary cytoreductive surgery whose disease free interval is longer
than 6 months and (p:0.007).
Conclusion: Leiomyosarcoma is a rare malignity with aggresive behaviour. There
is limited data about tertiary cytoreduction in the management of leiomyosarcomas. In this
study, we analyzed tertiary cytoreductive surgery – overall survival relationship. We
showed that there is an overall survival impact on patients with more than 6 months
disease free interval.