dc.description.abstract | Karpal tünel sendromu (KTS) en sık görülen tuzak nöropatisidir. KTS, median sinirin karpal tünel içinde basıya uğraması sonucu ortaya çıkan bulgu ve belirtiler olarak tanımlanmaktadır. Konservatif tedaviler genellikle KTS tedavisinde ilk basamak olarak kabul edilirler. Düşük Yoğunluklu Laser Tedavisi (DYLT) KTS tedavisinde teröpatik etkileri gösterilmiş yeni fiziksel modaliteler içerisinde yer almaktadır. Bu çalışmada DYLT’nin etkinliğini elektrofizyolojik ve ultrasonografik olarak değerlendirmek amaçlanmıştır.
Çalışmamıza dahil etme kriterlerini taşıyan hafif ve orta derecede KTS’si bulunan 42 hasta kabul edildi. Hastalar randomize olarak iki gruba ayrıldı. İlk gruba karpal tünel çevresine 15 seans olacak şekilde DYLT (4joule/seans) ve 3 hafta boyunca splint tedavisi uygulandı. İkinci gruba ise 15 seans boyunca sham DYLT ve 3 hafta boyunca splint tedavisi uygulandı. Çalışmanın başlangıç ve bitiminde elektrofizyolojik parametreler (motor ve duyu sinir iletim çalışmaları) ultrasonografik parametreler (transvers kesit alanı, yassılaşma oranı, palmar yaylanma ve power doppler), Boston KTS anketi ve klinik parametreler değerlendirildi.
Gece parestezisinde azalma her iki grupta da görüldü fakat gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark bulunmamaktaydı. Fonksiyonel durum skalası ve semptom şiddeti skalarında sadece DYLT grubunda anlamlı azalma görüldü. Elektrofizyolojik olarak median sinir ileti hızı ve amplitüdünde sadece DYLT gurubunda anlamlı artış görüldü. Ayrıca median sinir transvers kesit alanı ve vaskülarizasyonunda DYTL grubunda anlamlı azalma elde edildi.
Sonuç olarak bu bulgular; klinik, elektrofizyolojik ve ultrasonografik parameterlerde düzelmeye bağlı olarak DYLT’nin KTS hastalarında iyi bir konservatif tedavi metodu olabileceği desteklenmektedir. DYLT KTS tedavisinde uygulaması kolay, noninvaziv tedavi alternatifi olmasına rağmen teröpatik mekanizması tam anlamıyla anlaşılmamıştır. DYLT’nin teröpatik etkisi doz bağımlı olduğu düşünülmektedir fakat minimal etkili doz ve dalga boyu tartışmalıdır. Uzun takip süreli daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktıdır.
Carpal Tunnel Syndrome (CTS) is the most common type of entrapment neuropathy. CTS is defined as the sign and symptoms due to compression of the median nerve in the carpal tunnel. Conservative therapy is usually considered as the first step in the management of CTS. Low level laser therapy (LLLT) is among the new physical modalities, which have shown therapeutic effects in CTS. The aim of the present study was to evaluate electrophysiological and ultrasonographical effectiveness of LLLT.
Fourty two patients with mild and moderate CTS who met inclusion criteria were included this study. The patients were randomly assigned into two groups. First group received 15 sessions of LLLT (4 joule/ per session) over the carpal tunnel area and three weeks wrist splinting. Second group received 15 session of sham LLLT and wrist splinting. Electroneurophysiological parameters (motor and sensory nerve conduction studies of median nerve), ultrasonographical parameters (cross sectional area, palmar bowing, flattening ratio nd power doppler), Boston Scale (symptom severity and functional capacity) and clinical parameters were evaluated at baseline and three weeks after treatment.
Night paresthesia improved in both groups, however there were no statistically significant difference between the groups. FSS and SSS scores improved only in the LLLT group. Additionally median sensory nerve conduction velocities and amplitudes showed significant improvement only in the LLLT group. Also cross sectional area and vascularisation of the median nerve showed significant improvement only in the LLLT group.
İn conclusion; these results suggest that LLLT may be good conservative treatment method for CTS due to improvement in clinical, electrophysiological and ultrasonographical parameters. LLLT is an easily applied, non-invasive treatment option for CTS however the therapeutic mechanism is not completely understood. Therapeutic effect of LLLT is thought to be dose dependent, but minimal effective dose and wave lenght stil remains controversial. Further studies with long-term follow-up should be well considered. | en_US |