Bankacılık sektörü açısından piyasa disiplini: Türkiye uygulaması
Özet
Basel Komitenin ‘üçüncü yapısal blok’ çerçevesinde, piyasa disiplini ve kamuya
açıklama kavramlarını ön plana çıkarması ile finansal piyasaların risk yönetimi
kontrolünde, piyasa disiplini uygulama etkinliği akademik çalışmalarda tartışılmaya
başlamıştır. 2007 finansal kriz öncesi yapılan araştırmalarda gelişmiş finansal piyasalarda
piyasa mekanizmasının varlığı ortaya konulmakla birlikte, gelişmekte olan piyasalar söz
konusu olduğunda etkinlik açısından kriz öncesinde ve sonrasında farklı sonuçlar ortaya
çıkmaktadır.
Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren finansal kurumların sermaye
yapılarında genellikle mevduatın ağırlıklı olduğu bilinmektedir. Uzun vadeli tüketici ve
ticari kredilerden oluşan varlıkların finansmanında, mevduat gibi kısa vadeli fonların
kullanılması ile ortaya çıkan vade uyumsuzluğu, banka ve mevduat sahipleri için temel risk
oluşturmaktadır. Mevduat sahipleri, bankaların riskli duruma gelip zor duruma düşeceğine
inanıyorlarsa, tasarruflarını kaybetmek istemeyecekleri için mevduatlarını daha güvenli
bankalara yönlendirmeyi seçebilmekte ya da daha yüksek risk primi talep
edebilmektedirler. Bu sebeple piyasa disiplininin etkinliğinin test edilmesinde piyasa
sinyallerini yorumlamaları açısından mevduat sahiplerine kaynak olarak sıklıkla
başvurulmaktadır.
Bu çalışmanın amacı Türk Bankacılık Sektöründe bulunan mevduat bankalarında
piyasa disiplini etkinliğinin test edilmesidir. Çalışmada, 2003-2016 dönemine ait çeyreklik
veri seti doğrultusunda Görünürde İlişkisiz Panel Sabit Etkiler yöntemi (SUR) kullanılarak,
kamu bankaları ayrımında, banka risk değişkenlerinin mevduat faizi ve miktarına etkisi
incelenmiştir. Aynı döneme ait yıllık veri seti ile de Sistem Genelleştirilmiş Momentler
Yöntemi kullanılarak 2007-2008 Küresel Finansal Kriz’ in bankacılık sektörü üzerindeki
etkisi test edilmiştir. Çalışmanın sonucunda seçilen ekonomik göstergelerden enflasyon
değişkeninin faiz oranı üzerinde en fazla etkiye sahip olduğu ve piyasa disiplininin
etkinliğinin, kredi riski ve iflas riski doğrultusunda gerçekleşebildiği sonuçlarına
ulaşılmıştır.
The Basel Committee has begun discussing market discipline application
effectiveness in academic studies in the context of risk management of financial markets,
with the concept of market discipline and public disclosure as the forefront of the 'third
pillar' framework. In the researches carried out before the financial crisis in 2007, the
existence of market mechanism in the developed financial markets has been revealed. In
the case of emerging markets, different results are obtained in terms of efficiency before
and after the crisis.
It is known that deposits are predominant in capital structures of financial
institutions operating in developing countries. The maturity mismatch arising from the use
of short-term funds such as deposits in the financing of long-term consumer and
commercial credits constitute a major risk for banks and deposit holders. Depositors can
choose to direct their deposits to safer banks or claim higher risk premiums because they
do not want to lose their savings if they believe the banks are going to be in a risky
situation. For this reason, when the effectiveness of the market discipline is tested, it is
frequently referred to depositors as a source in terms of interpreting market signals.
The aim of this study is to test market discipline effectiveness in deposit banks in
the Turkish Banking Sector. In the study, the effect of bank risk variables on the deposit
interest rate and the amount of the public banks were examined using the Panel Fixed
Seemingly Unrelated Regression Method (SUR) in the quarterly data set for the period
2003-2016. With the annual data set for the same period, the effect of the 2007-2008
Global Financial Crisis on the banking sector was tested using the Generalized Method of
Moments. At the end of this study, selected macroeconomic variables indicate that the
inflation variable has the greatest effect on the interest rate and that the effectiveness of the
market discipline can be realized in the direction of credit risk and insolvency.