Fazla kilolu ve obez yetişkin kadınlarda ağırlık kaybının aşırı besin isteği üzerine etkisinin belirlenmesi
Özet
Bu çalışma, fazla kilolu ve obez yetişkin kadınlarda ağırlık kaybı öncesi ve sonrası
dönemde antropometrik ölçümler ile duygu durum değişikliklerinin beslenme ve aşırı besin
isteği üzerindeki etkisini belirlemek amacı ile yapılmıştır. Çalışma, Başkent Üniversitesi
Tıp ve Sağlık Bilimleri Araştırma Kurulu kararı alındıktan sonraki 3 ay içerisinde Aris
İstanbul Güzellik ve Bakım Merkezi’ ne başvuran 25 fazla kilolu veya obez yetişkin kadın
ile yürütülmüştür. Bireylerin ilk görüşmede; sosyo-demografik özellikleri, beslenme
alışkanlıkları, diyetsel değişiklikleri, gece yeme alışkanlıkları, uyku düzenleri,
antropometrik ölçümleri, vücut bileşimleri gibi bilgileri alınmış ve bazı besinlere ne kadar
yeme isteği duydukları hakkında bilgi alabilmek için Görsel Analog Skalası (Visual
Analogue Scale-VAS) uygulanmıştır. Ayrıca bireylerin üç günlük besin tüketim kaydı
alınmış, fiziksel aktivite düzeylerini belirlemek için Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi
(kısa form) (IPAQ), Aşırı Besin İsteği Ölçeği (ABİS) ölçeği uygulanmıştır. Bireyin yaşına,
cinsiyetine, fiziksel aktivite durumuna, yaşam biçimine ve fizyolojik durumuna göre
alacağı enerjinin %55-60’ı karbonhidrat, %12-15’i protein, %25-30’u yağ olacak şekilde
sağlıklı beslenme programı düzenlenmiş, diyet tedavisi öncesi ve sonrası ağırlık kaybının,
aşırı besin isteği üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla %10 ağırlık kaybı sonrası bu
ölçekler tekrarlanmıştır. Çalışmaya katılan kadın bireylerin (n=25) yaş ortalaması
30.4±9.52 yıldır. Bireylerin ağırlık kaybı öncesi ve sonrası ABİS skorları arasındaki fark
anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Bireylerin ağırlık kaybı sonrası, öncesine göre; çikolata ve
çikolatalı ürünler, kremalı pasta ve pastane ürünleri, cips, gazlı içecekler, fast-food
yiyecekler, patates kızartması, makarna-pilav, hamur işleri, çekirdek, dondurma ve
meyveye karşı aşırı istek duyma durumlarının azaldığı bulunmuştur (p<0.05). Bireylerin
ağırlık kaybı sonrası, öncesine göre enerji (kkal/gün), karbonhidrat (TE%), toplam yağ (TE
%) ortalamaları azalırken; protein (TE%) ortalaması artmıştır. Enerji, protein (TE%) ve
toplam yağ (TE %) arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05).
Bireylerin ağırlık kaybı öncesi ve sonrası; A vitamini, E vitamini, niasin, folat, C vitamini,
çinko ve bakır alım ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmiştir (p<0.05). Bireylerin ağırlık kaybı öncesi vücut ağırlığı ortalama 86.23±16.45 kg iken,
ağırlık kaybı sonrası ortalaması 76.16±14.62 kg olarak gözlenmiştir. Bireylerin ağırlık
kaybı öncesi BKİ ortalaması 31.88±5.51 kg/m2 iken, ağırlık kaybı sonrası ortalaması
28.41±4.82 kg/m2 olarak belirlenmiştir. Ağırlık kaybı öncesi ABİS skoru ile enerji arasında
pozitif yönlü anlamlı ilişki belirlenmiştir (p<0.05). Ağrılık kaybı öncesi enerjinin
proteinden gelen oranı ile ABİS skoru arasında negatif yönlü önemli bir ilişki belirlenmiştir
(p<0.05). Ağırlık kaybı sonrası ABİS skoru ile enerjinin yağdan ve doymuş yağ asidinden
gelen oranı ile arasında pozitif yönlü anlamlı ilişki saptanmıştır (p<0.05). Ağırlık kaybı
sonrası ABİS skoru ile posa (g) ile arasında negatif yönlü istatistiksel olarak anlamlı ilişki
bulunmuştur (p<0.05). Ağırlık kaybı sonrası ABİS skoru ile folat ve demir arasında negatif
yönlü önemli bir ilişki belirlenirken (p<0.05); ağırlık kaybı öncesi ve sonrası ABİS skoru
ile diğer vitamin ve mineraller arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlenmemiştir
(p>0.05). Bireylerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı, BKİ, vücut yağı yüzdesi, kas dokusu,
yağ dokusu, vücut suyu, bel çevresi, kalça çevresi, bel/kalça oranı, bel/boy oranı ile ABİS
skoru (önce) ve ABİS skoru (sonra) arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki
gözlenmemiştir (p>0.05). Obez bireylerin tıbbi beslenme tedavisi planlanırken; geçmiş
beslenme alışkanlıkları, daha önce diyet tedavisi uygulayıp uygulamadığı, ailesinde şişman
birey bulunup bulunmadığı, çalışma koşulları ve uyku düzeni sorgulanmalı; besin ögesi
yetersizlikleri, bazı besinlere aşırı istek duyma gibi durumları dikkate alınmalıdır. Sonuç
olarak obez bireylerde ağırlık kaybı ile bireylerin yaşam kalitesinde, antropometrik
ölçümlerinde ve aşırı besin isteği skorlarında düzelme belirlenmiştir.
The aim of this study was to determine the effect of mood changes for overweight and
obese adult female subjects, on nutrition decisions and change in the desire for excessive
nutrient consumption before and after weight loss. The study was conducted within the
three months after the Başkent University Medicine and Health Sciences Research Board
decision was taken, with 25 overweight or obese adult females who were applied to Aris
İstanbul Güzellik ve Bakım Merkezi. At the first meeting, information has been taken
about the individuals social characteristics, nutrition habits, dietary changes, habits of late
night eating, sleep patterns, anthropometric measures and body compositions. Visual
Analogue Scale was applied to gain an understanding about how much they got the desire
to consume some specific foods. Therefore, three day nutrition consumption data was
taken from the individuals. To determine the physical activity level of individuals,
International Pyhsical Activity Query (IPAC) and the Food Craving Questionnaire (FCQ)
scale applied. According to age, gender, physical activity situation, lifestyle and
physiological situation of the individual, the energy to be taken by healty nutrition program
was decided to contain 55-60% carbonhydrate, 12-15% protein and 25-30% fat. To
evaluate the effect of the excessive food craving before and after the diet, those scales were
repeated after 10% weight loss of individuals. The mean age of the participants (n=25)
was 30.4±9.52. There is a statistically meaningful difference between the average FCQ
scores of the individuals before and after the weight loss (p<0.05). After the weight loss,
individuals’ craving situtations decreased for chocolate and chocolate products, cake and
bakery products, potato chips, soda, fast-foods, fries, pasta-rice, pastry, ice cream and
fruits, has statistically meaningful difference (p<0.05). After the weight loss, individuals’
means of energy (kcal/day) carbonhydrate (TE %) total fat (TE %) decreased; protein (TE
%) increased. There is a statistically meaningful difference between energy (kcal/day),
carbonhydrate (TE %), protein (TE %), total fat (TE %) (p<0.05). There is a statistically
meaningful difference between the means of vitamin A, vitamin E, niasin, folic asid,
vitamin C, zinc and copper values before and after the weight loss (p<0.05). Before the weight loss, the mean of body weight was calculated 86.23±16.45 kg; after the weight loss,
the mean of body weight was calculated 76.16±14.62 kg. Before the weight loss, the mean
of BMI was calculated 31.88±5.51 kg/m2, . Before the weight loss, the mean of BMI was
calculated 28.41±4.82 kg/m2. Before the weight loss, there was a positive correlation and
statistically significant between energy and FCQ scores (p<0.05). Before the weight loss,
there was a positive correlation and statistically significant between protein (TE %) and
FCQ scores (p<0.05). After the weight loss, there was a positive correlation and
statistically significant between total fat (TE %), total saturated fatty acid and FCQ scores
(p<0.05). After the weight loss, there was a negative correlation and statistically significant
between sediment and FCQ scores (p<0.05). After the weight loss, there was a negative
correlation and statistically significant between folic acid, iron and FCQ scores (p<0.05);
before and after the weight loss, there was not any correlation and statistically significant
between other vitamins, minerals and FCQ scores (p>0.05). There was not any correlation
between individuals means of height, weight, BMI, total body fat ratio, total body muscle,
total body water, waist circumference, hip circumference, waist/hip circumference
waist/height circumference with FCQ scores(before) and FCQ scores(after) (p>0.05). To
conclude all of these results, while medical nutrition treatments were applied to obese
individuals, the past nutrition habits, family members who were obese, working conditions
and sleep patterns of those individuals must be taken into attention. If we put it in a nut
shell, weight losses make improvements in life quality according to anthrophometric
measures of the obese individuals. As a result, after the weight loss, there were some
improvements observed about life quality and anthrophometric measures for obese
individuals.