Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorAlbustanlıoğlu, Tulga
dc.contributor.authorHelvacıoğlu, Özlem
dc.date.accessioned2021-10-17T08:30:00Z
dc.date.available2021-10-17T08:30:00Z
dc.date.issued2021
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11727/6433
dc.description.abstractDoğada var olan gıdaları tüketerek hayatta kalmayı başarabilen ilkçağ insanı yerleşik hayata geçip tarım ile uğraşmaya başladıktan sonra hastalık kavramıyla da tanışmıştır. Tarih öncesi çağların sonlarına kadar insan kendi bilgisi ile çözemediği hastalıkların sebeplerini doğaüstü güçlere bağlamış ve bunlardan korunmak adına çeşitli inanç, kavram ve uygulamalar geliştirmiştir. Bu düşünce sistemiyle beraber de din adamları hastalığı tedavi eden kişiler haline gelmiştir. İlk uygar toplumlarda din bir inanç sistemi haline gelmeye başlayınca tıp da yavaş yavaş, insanların fiziksel ve ruhsal yönden rahatladığı ve dinsel tıbbın yerine getirildiği, içinde tapınakların, sunakların ve tedavi binalarının olduğu tapınak-şifahaneleri olan Asklepionlar’da gelişmeye başlamıştır. Antik Dönem tıp felsefesinde diyet, farmakoloji ve cerrahi temel kavramlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Temel görüş ise her türlü tedavi şeklinden daha iyi olduğu kabul edilen iyi bir diyetin sağlığın garantisi olmasıdır. Çünkü besinler ya vücut dengesini bozarak hastalığa neden olmakta ya da bozulan dengeyi düzelterek kişileri sağlığına kavuşturmaktadır. Zamanla beslenme sadece karın doyurmak fikrinden çıkıp tıptaki önemini arttırmış, Hippokrates’in “Besinler ilacınız. İlacınız besinler olsun” aforizması ile örtüşecek biçimde bir gıda, hazırlanış veya tüketim şekline göre hem besin hem de ilaç kabul edilmiştir. Adı antik dönemlerde konmamış olsa da insanlık tarihi kadar eski bir kavram olan fonksiyonel beslenmeye ilgi ise son yıllarda hızla artmaktadır. 2020 yılı ve sonrasında gelecek olan birkaç yılın en önemli konusunun sağlıklı beslenme ve gıdaların sağlık dağıtan, hatta belki de iyileştiren sağlık bileşenlerini keşfetmek olacağı düşünülmektedir. Gelişmemiş toplumlarda yetersiz ve dengesiz beslenme konusuna çözüm bulmakla uğraşan insanoğlu, 2000’li yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda aşırı ve dengesiz beslenme sonucu oluşan kronik hastalıklar ile uğraşmaktadır. Diyet uygulamalarının ise kronik hastalıklarda önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Bilim insanları artık sadece yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak yerine, besinlerde sağlığı olumlu yönde etkileyen sağlık bileşenleri ve antioksidanlara dikkat çekerek diyetin buna göre düzenlenmesini ve bu yolla kronik hastalıkları önlemeyi düşünmektedirler. Bu çalışma ise sağlıklı beslenme öğretileriyle günümüzde hala isimleri geçen Antik Çağda modern tıbbın kurucusu Kos’lu (İstanköy) Hippokrates ile onun ilmini sistematize eden ve öğretileri Roma imparatorluğundan dünyaya yayılan Pergamon’lu (Bergama) Galenos’dan yola çıkılarak hazırlanmıştır. Daha sonra onların yetiştiği Asklepion’ların tapınaklardan şifahanelere dönüşümü incelenerek tarihte tıp ile sağlıklı beslenme ilişkisinin kökenlerine ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda tarih öncesi çağlardan Orta Çağ’a kadar olan dönemdeki beslenme ve tıbbi tedavi yöntemleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Günümüz beslenme ve tedavi uygulamalarının antik dönemlerden ne kadar faydalandığını göstermek amacıyla hem antik dönemin hem de günümüz modern ve postmodern tıbbi yaklaşımlarının sağlıklı beslenme kavramları ile arasında oluşan bağın gastronomi açısından yansımaları açıklanmaya çalışılmıştır. Ancient people, who managed to survive by consuming the foods available in nature, became acquainted with the concept of disease after they adopted a settled life and began to be engaged in agriculture. Until the end of the prehistoric ages, people attributed the causes of diseases that they could not solve with their own knowledge to supernatural powers, and they developed various beliefs, concepts, and practices to be protected from them. Along with this system of thought, religious scholars became the people who treated diseases. When religion began to become a belief system in the first civilized societies, medicine gradually began to develop in the Asclepeions with temples-healing houses, where people relaxed physically and spiritually, religious medicine was practiced, and there were temples, altars, and healing buildings. Diet, pharmacology, and surgery appear as basic concepts in the ancient philosophy of medicine. The basic view is that a good diet, which is considered to be better than all kinds of treatment, is a guarantee of health because foods either cause diseases by impairing the body balance or restore people's health by improving the impaired balance. Over time, nutrition ceased to be an idea of only eating enough and increased its importance in medicine, and food was considered as both nutrients and medication according to its preparation or consumption pattern, in a compatible way with Hippocrates' aphorism "Your food is your medicine. Medicine is your food." Although it was not named in ancient times, the interest in functional nutrition, which is a concept as old as the history of humanity, has been increasing rapidly in recent years. It is considered that the most important issue of the year 2020 and the next few years will be healthy nutrition and the exploration of the health components of foods that provide and even improve health. Human beings, who are trying to find a solution to the problem of inadequate and unbalanced nutrition in underdeveloped societies, are dealing with chronic diseases caused by excessive and unbalanced nutrition in developed and developing societies in the 2000s. It is observed that dietary practices play a significant role in chronic diseases. Scientists now draw attention to the health components and antioxidants in foods that positively affect the health, and they consider regulating the diet accordingly and thus preventing chronic diseases, instead of just providing adequate and balanced nutrition. This study was prepared based on Hippocrates of Kos, who was the founder of modern medicine in ancient times, and Galen of Pergamon (Bergama), who systematized his knowledge and whose teachings spread to the world from the Roman Empire, whose names are still mentioned nowadays with healthy nutrition teachings. Then, the transformation of the Asclepeions, where they grew up, from temples to healing houses was examined, and it was attempted to reach the origins of the relationship between medicine and healthy nutrition in history. Accordingly, the relationships between nutrition and medical treatment methods during the period from prehistoric times to the Middle Ages were investigated. It was attempted to explain the reflections of the connection between both the ancient period and today's modern and postmodern medical approaches with the concepts of healthy nutrition in terms of gastronomy in order to reveal to what extent today's nutrition and treatment practices have benefited from ancient times.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherBaşkent Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectAntik Çağen_US
dc.subjectAsklepionen_US
dc.subjectHippokratesen_US
dc.subjectGalenosen_US
dc.subjectFonksiyonel Beslenmeen_US
dc.titleAntik dönem tedavi merkezlerindeki (asklepion) diyet uygulamalarının gastronomi açısından incelenmesi ve günümüz beslenme ve tedavi süreçlerine yansımalarıen_US
dc.typemasterThesisen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster