4483 Sayılı kanun'a göre devlet memurlarının yargılanması
Abstract
Toplumsal hayata geçişle birlikte devletin, diğer kamu tüzel kişilerinin ya da bunların
sıkı kontrolü altındaki özel hukuk tüzel kişilerinin, toplumun genel ve ortak ihtiyaçlarını
karşılamak ve kamu yararını sağlamak için yapılan sürekli ve düzenli etkinlikler, kamu hizmeti
olarak nitelendirilmektedir. Kamu hizmetini gerçekleştirenler, idare hukuku kapsamında kamu
görevlisi ve memurlar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’de kamu görevlisi ve memur kavramları 1982 Anayasası ile korunduğu gibi
birçok farklı kanun içerisinde de kendisine bir yer edinmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları
Kanunu ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun
ile devlet memurlarının yargılanması ve disiplin hukukuna ilişkin özel düzenlemeler
getirilmiştir.
Memur kavramı ve memurun yargılanması konusu ülkemizde uzun bir tarihi geçmişe
sahiptir. Tanzimat dönemi öncesinde dahi, padişahlar tarafından Kanunnameler çıkartılmış ve
memurun görevi nedeniyle işlediği suçlardan ötürü verilecek cezalardan bahsedilmiştir.
Tanzimat sonrası ile birlikte gelişen memur yargılaması 1913 yılında kabul edilen Memurin
Muhakemat-ı Hakkında Kanun-u Muvakkat ile resmi bir düzene oturtulmuştur. Değişen ve
gelişen Türkiye de günün koşullarına uygun olarak, memurun yargılanması, 1999 yılında 4483
sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun ile yeniden
düzenlenmiştir.
Memurların ve diğer kamu görevlilerinin görevleri nedeniyle işledikleri suçlar hakkında
yürütülecek ceza soruşturması 4483 Sayılı Kanun’la düzenleme altına alınmış ve yargı
organları tarafından yürütülecek olan soruşturma kural olarak idarenin vereceği izne bağlı
kılınmıştır. Böylece memur ve diğer kamu görevlilerinin mesnetsiz isnada karşı korunması da
amaçlanmıştır.
Public service is described as continuous and regular activities of government, other
public legal entities or private legal entities under their strict control to meet general and
common needs of society and to provide public interest with the transition to social life. Public
service providers appear as public officers and civil servants under administrative law.
The concept of public officers and civil servants in Turkey has a place in many different
laws as well as protected by the 1982 Constitution Act itself. Special regulations regarding the
trial and disciplinary law of civil servants were introduced with the State Personnel Law No.
657 and Law No. 4483 on the Prosecution of Civil Servants and Other Public Officers.
The concept of civil servant and the trial of civil servants has a long history in our
country. Even before the Tanzimat period, the Statute Books were issued by the sultans and the
penalties to be imposed for the crimes committed by the officer due to its duty were referred.
The trial of civil servants that developed after Tanzimat period was put into a formal order with
the Law on the Prosecution of Civil Servants, which was adopted in 1913. In accordance with
today's conditions in changing and developing Turkey, the trial of civil servants was rearranged
with the Law no. 4483 on the Prosecution of Civil Servants and Other Public Officers in 1999.
The criminal proceedings about the crimes committed by civil servants and other public
officers due to their duties has been regulated by Law No. 4483 and the investigation to be
carried out by the judicial bodies has, as a rule, been subject to the permission of the
administration. Thus, it is also aimed to protect civil servants and other public officers against
unfounded claims.