Spor yapan bireylerin yeni besin korkusu ve ortoreksiya nervoza eğilimleri ile beslenme durumları arasındaki ilişkinin belirlenmesi
Özet
Çalışma, spor yapan bireylerin yeni besin korkusu ve ortoreksiya nervoza eğilimleri ile beslenme durumları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışma, Aralık 2019-Nisan 2020 tarihleri arasında, Ankara’da bulunan bir spor merkezine en az 3 aydır devam eden 18-64 yaş arası 107 gönüllü birey (%49.5 erkek, %50.5 kadın) ile yapılmıştır. Bireylerin kişisel özellikleri, beslenme alışkanlıkları, egzersiz davranışları ve antropometrik ölçümleri anket formuna kaydedilmiştir. Bireylerin iştah durumlarının değerlendirilmesinde Görsel Analog Skalası, yeme tutum ve davranışlarının belirlenmesinde Yeni Besin Korkusu Ölçeği ve ORTO-11 Ölçeği, beslenme durumlarının belirlenmesinde Besin Tüketim Sıklık Formu kullanılmıştır. Çalışmaya katılan bireylerin yaş ortalaması 32.8±11.85 yıldır. Erkeklerin %75.5’inin kuvvet, %24.5’inin dayanıklılık sporları yaptığı belirlenmiştir. Kadınların ise %48.1’i kuvvet sporları yaparken dayanıklılık ve esneklik geliştirme sporlarını yapanların oranı eşit ve %25.9’dur (p<0.05). Yeni besin korkusu yüksek olan (neofobik) bireylerin oranı erkeklerde %15.1 ve kadınlarda %16.7 olarak bulunmuştur (p>0.05). Yeni besin korkusu düzeyine (neofilik-nötr-neofobik) göre antropometrik ölçümlerde istatistiksel açıdan önemli bir farkın olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Neofilik ve nötr bireylere göre, neofobik erkek bireylerin günlük diyetle posa ve K vitamini alımlarının; kadın bireylerin ise C vitamini ve E vitamini alımlarının düşük olduğu saptanmıştır (p<0.05). Artan korku düzeyi ile birlikte bireylerin sebze, yapraklı sebze/ot, meyve, balık ve deniz ürünleri tüketimlerinin azaldığı; et ürünü/sakatat, kek/pasta/bisküvi ve şekerleme/çikolata/dondurma tüketimlerinin arttığı görülmüştür. Yapraklı sebze/ot tüketimindeki azalma (sırasıyla 34.1±30.03 g, 23.9±18.75 g, 11.8±10.71 g) istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). Yeni besin korkusu ölçek puanları düzenli olarak ana öğün yapmayan, sıklıkla akşam öğününü atlayan, ara öğün alışkanlığı olmayan; bununla birlikte zayıflama amacıyla haftada 1-2 kez spor yapan bireylerde daha yüksek görülmüştür (p>0.05). Erkeklerin %32.1’inin ve kadınların %27.8’inin ortorektik eğilim gösterdiği bulunmuştur (p>0.05). Beden Kütle İndeksi (BKİ), vücut yağ yüzdesi, bel çevresi, bel/kalça oranı ve bel/boy oranı ölçümleri cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, ortorektik bireylerde ortorektik olmayanlara göre daha düşüktür. İstatistiksel açıdan, ortorektik erkeklerin BKİ ortalaması (24.4±3.14 kg/m2) ile ortorektik olmayan erkeklerin BKİ ortalaması (26.1±3.59 kg/m2) arasındaki fark önemli bulunmuştur (p<0.05). Ortorektik erkek bireylerin ortorektik olmayanlara göre günlük diyetle karbonhidrat alımı daha azdır (p<0.05). Ortorektik kadın bireylerin ortorektik olmayanlara göre günlük ortalama A, E, K, B12 vitaminleri, folat ve potasyum alımı daha yüksektir (p<0.05). Ortorektik bireylerde, ortorektik olmayan bireylere göre sebze, yapraklı sebze/ot, meyve, balık ve deniz ürünleri tüketiminin daha fazla; et ürünü/sakatat, kek/pasta/bisküvi, şekerleme/çikolata/dondurma ve beyaz ekmek tüketiminin daha az olduğu saptanmıştır. Ortorektik olan ve olmayan bireylerde sebze tüketimi sırasıyla 114.6±105.98 g ve 65.8±51.48 g; et ürünü/sakatat tüketimi 0.6±1.26 g ve 2.8±6.25 g olarak belirlenmiş ve bu fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). ORTO-11 puanlarının; düzenli olarak ana öğün yapan ve öğün atladığında sıklıkla akşam öğününü atlayan (p<0.05); ara öğün alışkanlığı olan, vücut geliştirme veya sağlığını koruma amacıyla sıklıkla haftada 5 kez ve üzeri spor yapan bireylerde daha düşük olduğu, dolayısıyla bu bireylerde ortorektik eğilimin daha yüksek olduğu görülmüştür (p>0.05). ORTO-11 puanı; haftalık spor süresi ile negatif (r= -0.204, p=0.035), diyet enerjisinin sükrozdan gelen yüzdesi ile pozitif (r=0.261, p=0.007) korelasyon göstermektedir. Bireylerin yeni besin korkusu ve ortoreksiya nervoza eğilimleri arasında önemli bir ilişki bulunmamıştır (r=0.089, p=0.362). Sonuç olarak bu çalışma, spor yapan bireylerde yeni besin korkusu ve ortoreksiya nervoza ilişkisini ilk kez ortaya koymuş olup bu beslenme bozukluklarına sahip bireylerde besin tüketimindeki seçiciliğin iki zıt uçta olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlara göre, yeterli ve dengeli beslenmeyi karşılayamayan beslenme davranışlarının özellikle daha kaliteli bir yaşama sahip olmak için spor yapan bireylerde cinsiyet farkı gözetilerek taranması, risk gruplarının aydınlatılması ve koruyucu önlemlerin alınması açısından önemlidir.This study was conducted to determine the relationship between food neophobia and orthorexia nervosa tendencies with nutritional status of individuals who engage in sports. The study was conducted with 107 volunteers (%49.5 men, %50.5 women) between the ages of 18-64 who have been attending a sports center in Ankara for at least 3 months between December 2019-April 2020. Personal characteristics, nutritional habits, exercise behaviors and anthropometric measurements of individuals were recorded in the questionnaire. Visual Analogue Scale was used to assess appetite. Food Neophobia Scale and ORTO-11 Scale were used to determine eating attitudes and behaviors. Food Frequency Questionnaire was used to determine the nutritional status of individuals. The mean age of individuals were 32.8±11.85 years. It was determined that %75.5 of men were engaged in strenght sports and %24.5 were engaged in endurance sports. While %48.1 of women were engaged in strength sports, the rate of those who engaged in endurance and flexibility development sports were equal and %25.9 (p<0.05). Food neophobia was found %15.1 in men and %16.7 in women (p>0.05). There was no statistically significant difference in anthropometric measurements according to the food neophobia level (neophilic-neutral-neophobic) (p>0.05). The daily intake of fiber and vitamin K (in men), and vitamin C, E (in women) are lower in neophobic individuals compared to neophilic and neutral individuals (p<0.05). As the level of food neophobia increased, it was observed that the consumption of vegetables, leafy vegetables/herbs, fruits, fish and seafood were decreased; and the consumption of meat and offal products, cake/biscuits, confectionery/chocolate/ice cream were increased. The reduction in leafy vegetables/herbs consumption (34.1±30.03 g, 23.9±18.75 g, 11.8±10.71 g, respectively) was found to be statistically significant (p<0.05). Food neopobia scale scores were seemed higher in individuals who do not consume main meals regularly, often skip the evening meals, have no snacking habit and exercise 1-2 times a week for weight loss (p>0.05). It was determined that %32.1 of men and %27.8 of women show orthorexic tendency (p>0.05). Body Mass Index (BMI), body fat percentage, waist circumference, waist/hip ratio and waist/height ratio measurements were observed lower in orthorexic individuals than non-orthorexic individuals, regardless of gender. Statistically, the difference between the mean BMI of orthorexic men (24.4±3.14 kg/m2) and non-orthorexic men (26.1±3.59 kg/m2) was found to be significant (p<0.05). The daily intake of carbohydrate was observed lower in orthorexic men compared to non-orthorexic men (p<0.05). The daily intake of A, E, K, B12 vitamins, folate and potassium were observed higher in orthorexic women compared to non-orthorexic women (p<0.05). In orthorexic individuals, the consumption of vegetables, leafy vegetables/herbs, fruits, fish and seafood were determined higher than non-orthorexic individuals, while the consumption of meat and offal products, cakes/biscuits, confectionery/chocolate/ice cream and white bread were lower. The consumption of vegetables in orthorexic and non-orthorexic individuals was 114.6±105.98 g, 65.8±51.48 g; the consumption of meat and offal products was 0.6±1.26 g, 2.8±6.25 g, respectively and this difference was found to be statistically significant (p<0.05). ORTO-11 scores were seemed lower in individuals who consume main meals regularly, often skip the evening meals when they skip meals (p<0.05); have snacking habit and exercise 5 times a week or more for bodybuilding or health protection, therefore the individuals’ orthorexic tendencies were seemed higher (p>0.05). ORTO-11 score was negatively correlated with weekly exercise time (r =-0.204, p=0.035) and positively correlated with the percentage of dietary energy from sucrose. There was no significant relationship between individuals' food neophobia and orthorexia nervosa tendencies (r = 0.089, p = 0.362). As a result, this study showed the relationship for the first time between food neophobia and orthorexia nervosa in individuals who engage in sports, and also showed the selectivity in food consumption of individuals with these eating disorders is at two opposite ends. According to these results, it is important to screen the eating behaviors that can not provide adequate and balanced nutrition, by considering gender difference, especially in individuals who engage in sports in order to have a higher quality life, to enlighten the risk groups and take protective measures.