The impact of multiple intelligence tendencies and learning styles on the academic achievement of english language teaching students at university
Abstract
Learning is important and differences are valuable. Today’s understanding of
education is now aware of this value of difference and in the design process of education,
these differences are taken into consideration with great care. The theories such as Learning
Styles and Multiple Intelligences which have been emerged from such a perceptive have
been widely used in learning environments in recent years. Experiential Learning Theory”
firstly dealt by Kolb in 1970’s. After by Grasha and Reichmann the learning styles which
was handled with a different typology was also widely accepted and adopted as multiple
intelligences theory. As a result of these new developments and paradigms, it is inevitable
that learning and teaching environments might be also become indispensable to the changes.
Knowing the multiple intelligence theory and learning styles of the stakeholders gained
importance in terms of planning and evaluating instruction all processes. Considering its
importance, this research aims to discuss a problem of the relationship between academic
success and students’ multiple intelligence tendencies, and their learning styles. So as to
reach the answers to the problems, “Learning Style Scale” by Grasha and Reichmann and
“Multiple Intelligence Scale” by McClellan-Conti were used. The study was conducted in
two universities, one a vocational and one a public university. 257 students (183 female and
74 male), who were studying English language teaching, participated in the study. Data were
analysed with SPSS-24 package program. As a result of this analysis, it was determined that
the normal distribution was given and the results were reached by using parametric methods.
In the research, It was seen that the distributions of cooperative learning and competitive
learning styles of the students, who are studying English language teaching, were
significantly higher than the other learning styles. Additionally, it is concluded that the
students, who are studying English language teaching, have a higher tendency for existential
intelligence. While there is a positive relationship between existential intelligence tendency
and academic achievement, three learning styles that increase academic achievement in terms of learning style, are independent, collaborative and participant styles. This research
aims to explain fourteen sub-problems in terms of gender, age, class and type of university.
Öğrenme önemli ve farklılıklar değerlidir. Günümüz eğitim anlayışı bu önem ve değeri
dikkate alarak öğrenme tasarımlarında bu farklılıklara özen göstermektedir, Böyle bir
anlayıştan ortaya çıkan “Öğrenme Stilleri” ve “Çoklu Zeka” gibi kuramlar son yıllarda
öğrenme ortamlarında geniş yer bulmuştur. Önce Kolb tarafından 1970’li yıllarda
“Yaşantıya Dayalı Öğrenme Modeli” olarak ve sonrasında Grasha ve Riechmann tarafından
daha farklı bir tipolojiyle ele alınan öğrenme stilleri kuramı da tıpkı çoklu zekâ kuramı gibi
büyük kabul görmüş ve benimsenmiştir. Bu yeni gelişmeler ve oluşan paradigmalar
sonucunda öğrenme ve öğretme ortamlarının da aynı değişikliklere uygun hale getirilmesi
vazgeçilmez olmuştur. Her bir farklı disiplini oluşturan paydaşların çoklu zekâ yönelimlerini
ve öğrenme stillerini bilmek öğretimin planlanması ve değerlendirilmesi açısından önem
kazanmıştır. Bu çalışma; bu önemi dikkate alarak, üniversitede İngilizce dil öğretimi gören
öğrencilerin çoklu zekâ yönelimlerini, öğrenme stillerini belirlemeyi ve bunlarla akademik
başarıları arasında nasıl bir ilişki olduğunu ortaya koymayı bir problem olarak ele
almaktadır. Problemin cevabına ulaşmak için Grasha-Reichman “Öğrenme Stili Ölçeği’ ve
McClellan-Conti “Çoklu Zeka Ölçeği” kullanılmıştır. Çalışma biri vakıf bir devlet olmak
üzere iki üniversitede yürütülmüştür. Araştırmaya İngiliz Dili Eğitim programında öğrenim
görmekte olan 183’ ü kız 74’ ü erkek olmak üzere 257 öğrenci katılmıştır. Veriler SPSS-24
paket programı ile analiz edilmiştir. Bu analiz sonucunda verilen normal dağılım gösterdiği
tespit edildiğinden sonuçlara parametrik yöntemler kullanılarak ulaşılmıştır. Araştırmada
İngilizce dil öğretimi gören öğrencilerin işbirlikçi ve rekabetçi öğrenme stillerine ait
dağılımların diğer öğrenme stillerinden anlamlı derecede daha yüksek olduğu görülmüştür.
Ayrıca, İngilizce dil öğretimi gören öğrencilerin çoklu zeka alanlarından “varoluşçu zeka”
alanına yönelimlerinin daha yüksek ve bu zeka yönelimine olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Araştırmada varoluşçu zeka yönelimi ile akademik başarı arasında pozitif bir ilişki
bulunurken, Akademik başarıyı öğrenme stili açısından artıran üç öğrenme stili; bağımsız,
paylaşımcı ve çekingen öğrenme stilleri olarak tespit edilmiştir. Araştırma konuya ayrıca; cinsiyet, yaş, sınıf, öğrenim görülen okul türü gibi 14 alt problem ile açıklama getirmeye
çalışmıştır.