Davranışsal Finans-Dünya ve Türkiye örneklerinin incelenmesi
Özet
İnsanın teknolojik gelişmelere paralel olarak artan sınırsız tüketim arzusunun
karşılanabilmesi, sahip olduğumuz sorunlara çözüm üretme kabiliyeti ile doğrudan ilgilidir.
Tüm Dünya kaynaklarının insanların ihtiyaçlarına tahsisi ve insanların sürekli geliştirdiği
yaşam standardı ve teknolojik imkanlar genel olarak başarılı olduğumuzu gösterse de bu durum
aldığımız tüm kararların rasyonel düşüncelere dayandığı anlamına gelmemektedir. Kar
maksimizasyonu prensibi ile hareket eden bireyler genel olarak rasyonel kararlar almayı tercih
etmekle birlikte, bilgiye erişme imkanının olmayışı ya da bilgiyi kullanma anlamındaki
yetersizlikler durumunda rasyonel olmayan psikoloji temelli kısa yollara da başvurmaktadır.
Bu kısa yollar kişinin eğitim durumu, dahil olduğu sosyal çevre ve kişinin psikolojik yapısına
göre değişkenlik gösterdiği gibi, problemin ortaya çıkış biçimi ve bireyin o andaki ruh
durumuna göre de değişkenlik göstermektedir.
Bireylerin karar alma durumunda kullandıkları rasyonel olmayan davranışlarını irdeleyen
davranışsal finans kısa yolla alınan kararın sonuçları ile ilgilenmemektedir. Zira güncel finans
piyasası verilerinin analitik çalışmalar ışığında değerlendirilmesi sonucu alınan kararların, her
olasılıkta kısa yollarla alınan kararlardan daha verimli olduğunu iddia etmek çok da doğru
olmayacaktır. Sahip olduğu deneyimlere güvenen ve hızlı karar alan bireyin eğer kararı doğru
ise diğerleri piyasaya girene kadar aşırı karla çalışma şansı yakalayacak, aksi durumda ise zarar
etme ya da düşük gelirle yetinmek durumunda kalacaktır. Bireysel performans ile ilgilenmeyen
davranışsal finansın asıl önemli fonksiyonu kısa yollarla alınan kararların finansman piyasasına
olan bütüncül etkilerini ortaya koymaktır. Sıcak el yanılgısına sahip birey aynı olaylarla ilgili
olarak yaşanan sürecin devam edeceğini varsayarak hareket ederken, kumarbaz yanılgısına
sahip birey tam tersi karar alacaktır. Piyasada sıcak el yanılgısı ile hareket edenlerle kumarbaz
yanılgısı ile hareket edenlerin aynı oranda olduğu varsayıldığında bu durum piyasada mevcut
mali kaynakların %50 oranında düşük verimle çalışması anlamına gelmektedir. Bu kapsamda
psikoloji temelli irrasyonel kararların bütüncül etkilerini konu alan davranışsal finans; finansal
piyasa istikrarı ve verimliliğinde, bireylerin finansal okuryazarlığının artırılması ve analitik
düşünme yeteneği kazandırılmasının yanı sıra, bireylere yatırım psikolojisi hakkında da
yeterince kaynak sağlanmasının önemini ortaya koymaktadır.
The ability to meet the unlimited consumption desire of humans, which increases in
parallel with technological developments, is directly related to the ability to produce solutions
to the problems we have. Although the allocation of all the world's resources to the needs of
people and the living standard and technological opportunities that people constantly improve
show that we are generally successful, this does not mean that all the decisions we make are
based on rational thoughts. Although individuals who act with the profit maximization principle
generally prefer to make rational decisions, they also resort to non-rational psychology-based
shortcuts in case of lack of access to information or inadequacies in using information. These
shortcuts vary according to the education level of the person, the social environment and the
psychological structure of the person, as well as the way the problem is presented and the mood
of the individual at that moment.
Behavioral finance, which examines the irrational behaviors of individuals in decisionmaking,
does not deal with the consequences of the decision taken in a short way. Because we
cannot claim that the decisions taken as a result of the evaluation of the current financial market
data in the light of analytical studies are more efficient than the decisions taken with short cuts
in every possibility. If the decision of the individual who trusts his experience and takes quick
decisions is correct, he will have the chance to work with excessive profit until the others enter
the market, otherwise he will have to make a loss or be content with low income. The main
function of behavioral finance, which is not concerned with individual performance, is to reveal
the holistic effects of short-cut decisions on the financial market. While the individual with the
hot hand misconception about the same issue will act by assuming that the process will
continue, the individual with the gambler's delusion will make the opposite decision. Assuming
that the ratio of those who act with the hot hand delusion in the market and those who act with
the gambler's illusion is the same, this means that the financial resources available in the market
work with 50% lower efficiency. In this context, behavioral finance, which deals with the
holistic effects of psychology-based irrational decisions; It reveals the importance of providing
individuals with sufficient resources about investment psychology, as well as increasing
financial literacy and analytical thinking ability of individuals in financial market stability and
efficiency.