Empatik Yaklaşımla Sanal Terapide Duygusal Okuryazarlık
Özet
Sigmund Freud için başka bir insanı anlamada en önemli payı oluşturan bir süreç olarak ‘empati’, Sândor Ferenczi ve Heinz Kohut’un çalışmalarıyla psikoterapi alanında önemli bir yer kazanmıştır. Cari Rogers’m katkılarıyla günümüze dek uzanan anlayışa göre ‘empati’, kişinin karşısındakinin yerine kendisini koyması ve diğerinin duygu/düşüncelerini doğru olarak anlayıp duyumsayarak bunu iletebilmesidir. Duygusal zeka çalışmaları alanındaki öncü çalışmalarıyla bilinen Daniel Goleman’m tanımlaması ile empati, “başkasının ne hissettiğini sezebilmenin anahtarı ses tonu, mimikler, jestler, yüz ifadesi ve benzeri türden sözsüz ifadeleri okuyabilmektir”. Bü yönüyle de empati kurma becerisi psikoterapi alanında çok önemli bir yetenek/donanım olan “duygusal okuryazarlığın” olmazsa olmazlarından biridir. Ancak sanal ortamda yüz yüze (f2f) yapılan geleneksel terapilerde olduğu gibi danışmanın yararlanabileceği danışanın ses tonu ve beden diline ilişkin görsel ipuçlan olmadığı için danışman geleneksel terapistten çok daha gelişkin bir duygusal zekaya sahip olmak zorundadır.
‘Empathy’ as understanding the other’s situation or feelings for Sigmund Freud became very important in the field of psychotherapy for also Sândor Ferenczi ve Heinz Kohut. The concept of empathy, which comes to todays through contributions of Carl Rogers, means to put himself/herself in place of other and to transmit the other’s feelings and thoughts truly by comprehending and perceiving him/her. With these aspects, the ability to make empathy is an essential component of emotional literacy which is an inportant skill capacity of emotional intelligence becomes much more important in online therapy since the absence of the visual clues such as the voice tone and body language of the patient forces the online therapist to have more emotional intelligence than the traditional therapist.