Ağırlık kontrolü ve beslenme eğitiminin erektil disfonksiyon tedavisinde öneminin belirlenmesi
Abstract
Çalışmanın amacı; Erektil Disfonksiyonun (ED) etiyolojisi ve tedavisinde beslenme
ve vücut ağırlık kontrolünün yeri ve önemini araştırmaktır. Çalışmaya Hisar Hospital
Üroloji polikliniğine başvuran ve ED tanısı almış 24-66 yaşları arasında, 54 gönüllü
hasta dahil edilmiştir. Hastalar doktor muayenesinin ardından, belirlenen
biyokimyasallar analizleri yaptırmış, ardından araştırmacıya yönlendirilmiş ve
beslenme eğitimi verilmiştir. Toplamda 2 aylık süre içinde 3 defa görüşmeye alınan
hastaların her görüşmede antropometrik ölçümleri ve kan basıncı ölçümleri
yapılmıştır. Çalışmanın başında ve sonunda biyokimyasal analizleri, İİEF
(Uluslararası Erektil Fonksiyon İndeksi) anketi ve besin tüketim sıklık anketi
tekrarlanmıştır. Hastaların yaş ortalaması 41.87 yıl olup, çoğu lise (%38.9) ve
üniversite (%57.4) mezunudur. ED ile birlikte görülen diğer hastalıklar; Diyabet %
17.5, Hipertansiyon % 12.6, Hiperlipidemi % 19.4, Hepatosteatoz % 5.8 olarak
saptanmıştır. Hastaların % 85.2’ si haftada 150 dakikadan az egzersiz yapmaktadır.
İki besin tüketim sıklığı ortalamalarının farkına göre; enerji, protein, yağ,
karbonhidrat, doymuş yağ asitleri ve sodyum alımı 40 yaş ve altı grupta anlamlı
azalmıştır. Kırk yaş üzeri grupta, enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve ürik asit
düzeylerinde görülen azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0.05). BKİ
ortalaması başlangıçta 40 yaş ve altı için 30,3±4,2 kg/m2, 40 yaş üzeri için 31,4±5,1
kg/m2olarak hesaplanmıştır. Çalışmanın sonunda ise sırasıyla 29,2±3,9 kg/m2 ve
30,3±4,6 kg/m2 olarak hesaplanmıştır ve çalışmanın başı ve sonu arasındaki fark
istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p<0.05). Biyokimyasal analiz sonuçlarında
görülen değişiklikler; 40 yaş ve üzeri bireylerde Total testesteron (T) ve 40 yaş altı
bireylerde Serbest Testesteron (Serbest T) değerinde görülen artış istatistiksel olarak önemli bulunmuştur. HDL kolesterol (K) değerinde artış, Total K, LDL K, HbA1c ve
HOMA IR’ te görülen azalma tüm yaş gruplarında istatistiksel olarak anlamlı
bulunmuştur. İİEF 1. ve 2. değerlendirme sonuçları arasında, 30-39 yaş (p=0,020) ve
40-49 yaş (p=0,014) gruplarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark vardır.
Antropometrik ölçümler ile İİEF skoru arasında pozitif bir ilişki saptanmış olmakla
beraber istatistiksel olarak önemli bulunmamıştır. Diyabet, kardiyovasküler
hastalıklar ve obezitenin dolaşımı etkileyerek birçok hastalığa yol açtığı
bilinmektedir. Ağırlık kaybı ve beslenme eğitiminin de bu rahatsızlıklarda olduğu
gibi erkek cinsel sağlığında da düzeltici etkileri kanıtlanmaya çalışılmıştır.
The aim of the study was to determine the position and the importance of nutrition
and body weight control in etiology and treatment of erectile dysfunction. Fifty four
patients, between 24-66 years age all diagnosed as erectile dysfunction are included
in the study who applied to Hisar Hospital Urology Clinic. After medicaal
examination and taken blood determined biochemical parameters analysis all
patients referred to the dietitian and nutritional education was given. The
anthropometric and blood pressure measurements of the patients, who were
interviewed 3 times in total within 2 months, were made at each visit. Blood
biochemical parameters, IIEF (International Erectile Function Index) and food
frequency questionaire were analyzed in the beginning and at the end of the study.
The mean age of the patients was 41.87 years, and most of them were high school
(38.9%) and university (57.4%) graduates. The frequency of comorbidities were;
Diabetes 17.5 %, Hypertension 12,6 %, Hyperlipidemia 19,4 % and Hepatosteatosis
5,8 %. The 85,2 % of the patients were doing exercises lower than 150 hours a week.
According to the difference in average of the 2 food consumption frequency; the
intake of dietary energy, protein, fat, carbohydrate, saturated fatty acids and sodium
intake were significantly decreased in 40 years and younger age patients group. The
decrease in dietary energy, protein, fat, carbohydrate levels are found statistically
significant in older than 40 years age patient group. At the beginning of the study, the
BMI average was calculated as 30,3±4,2 kg/m2 for 40 years and younger age patients
and 31,4±5,1 kg/m2 for 40 and older age patients. At the end of the study the mean
values of BMI were as 29,2±3,9 kg/m2 ve 30,26±4,65 kg/m2, found statistically
significant. According to the changes among biochemical parameters, Total T (Testesteron) levels were increased in 40 and older age group and Free Testesteron
levels in under 40 years age group found statistically significant. The increase in
HDL Cholesterol (C) and decrease in Total C, LDL C, HbA1c and Homa IR are
found statistically significant in all age groups. There was no statistically significant
differance of first and second evaluation of IIEF values between 30-39 age (p=0,020)
and 40-49 age (p=0,014). Although there was a positive corelation is found between
antropometric measurement and IIEF score but it was not stastically significant. It is
known that diabetes, cardiovascular diseases and obesity cause many diseases by
affecting circulation. It was tried to prove the corrective effects of weight loss and
dietetics in male sexual health as in these disorders.